İtalyan işi!
Haberin Devamı ›
Son yıllarda futbol terminolojisinin en çok vurgu yapılan kavramı ‘takım savunması’dır. Gerçekten de büyük başarılara imza atan takımlara bakıldığında savunma prensiplerinin üst düzeyde olduğu görülür. Ancak bu tek başına yeterli midir? Kuşkusuz hayır. Takım olarak ne kadar iyi savunma yaparsanız yapın, hücum yönünüz de aynı ölçüde etkili değilse ‘takım’ olmanız mümkün değildir. İşte Galatasaray’ı iki hafta içinde iki hedeften uzaklaştıran en önemli etken budur. Takım olma konusunda ne yazık ki bu sezon bir türlü balans tutturulamadı. Sezon başında etkili bir hücum takımı görüntüsü veren Galatasaray’da sezon sonuna doğru şemsiye tersine döndü. Bunda beklenmedik sakatlıkların ve yanlış transfer politikasının rolü çok büyük. Bir büyük takımı forvetsiz bırakmak nasıl bir yönetim becerisidir sorgulamak gerekir. Koskoca Galatasaray sadece Arda ve Keita’nın omuzlarına bindirilmiş hedefe götürülmek isteniyor. Bu iki futbolcuya zaman zaman Caner eşlik ediyor hepsi bu. Gerisi savunmada var, hücumda yok. Bekler ise ikisinde de yok.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Galatasaray kendisine turu getirecek pozisyonlar da buldu. Sadece birini değerlendirebildi. İkincisini de bulacaktı ki, İtalyan hakeme takıldı. Maç boyu ikili mücadelelerde tercihlerini Atletico lehine kullanan Rocchi, çizgi hakeminin de seyrettiği pozisyonda net bir penaltıyı vermeyerek turu Galatasaray’ın elinden aldı, rakibine hediye etti. Caner de İtalyan’ın ekmeğine yağ sürdü!