İstatistikler yalan söyler!
Haberin Devamı ›
Basketbol istatistik sporudur. Peki ya futbol? Önce rakam vereyim: Bu hafta 3 maçta 91 şut, 98 orta, 34 gol pozisyonu vardı. Atılan gol sayısı ise sadece (1)! Bunun anlamı şu: Futbolu istatistiklerle izah edemezsiniz. Çünkü...
Her zaman sporun bilimsel temellere oturtulmasını savunan biriyim. İnsanlığın evrimi, bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeler zaten bunu zorunlu kılıyor. Günümüz sporu ve sporcuları bundan yarım yüz yıl öncesine nazaran insanın sınırlarını zorlayacak noktaya gelmişse bunda bilimin çok büyük bir payı vardır. Bir bilim dalı olan istatistik de bunlardan biridir. Gerek sporcular, gerekse antrenörler, eğitmenler; kısaca tüm spor adamlarının önemli referans kaynaklarından biridir istatistik bilimi. Dünü, bugünü yorumlamamızda ve elde edilen veriler ışığında yarına ışık tutmamızda bir rehberdir istatistik. Bu, tüm spor dallarında olmakla beraber özellikle basketbolda böyledir. İstatistiki değerleri yüksek olan takımlar, sporcular basketbolda mutlaka kazanır. Bundan dolayıdır ki, basketbola istatistik sporu derler.
İstatistik son yıllarda futbola da büyük ölçüde sirayet etmiştir. Sahada oynanan oyunu rakamlarla analiz etmek, yorumlamak moda olmuştur. Bilime inanan biri olarak buna karşı değilim. Hiç kuşku yok ki, istatistik bilimi futbolun gelişiminde yüksek bir katkı payına sahiptir. Gel gelelim, futbolu sadece rakamsal değerlerle ifade edebilir miyiz? Bu sorunun cevabını ararken önce bu hafta oynanan Kayseri-Galatasaray (0-0), Trabzon-Eskişehir (0-0), Antalya-Gaziantep (0-1) maçlarından rakamlar vereyim: Toplam şut: 91, Toplam orta: 98, Gol pozisyonu: 34, Atılan gol: 1. Ayrıntılar için yerimiz müsait değil. Ancak elde ettiğimiz verilerin bize verdiği mesaj net: Futbolu salt istatistiklerle izah edemezsiniz. Çünkü futbolun kendine özgü iç ve dış dinamikleri vardır. Hava ve saha şartları, futbolcuların psikolojisi, kimyası, uyumu (uyumsuzluğu), kalecilerin formu, forvetlerin beceriksizliği, antrenör tercihleri, hakem hataları, dış müdahaleler, şans vs. gibi faktörler istatistikleri geçersiz kılar. Bütün bunlara, stoperin kafayla uzaklaştırdığı topun rakibe gitmesini 'top kaybı', geriye ve yana yapılan risksiz pasları 'isabetli pas' olarak niteleyen yanlış istatistiki verileri de eklerseniz, futbolun bambaşka bir fenomen olduğu kendiliğinden ortaya çıkar. Evet, istatistikler yalan söylemez; ama bu kural futbolda sadece futbolcunun kişisel istatistikleri için geçerlidir, futbolun bizatihi kendisi için değil.