MENÜ

Her şey sende gizli

Abone Ol Google News

Diye başlamış, umudun şairi Can Yücel... Ve devam etmiş: Yerin seni çektiği kadar ağırsın/Kanatların çırpındığı kadar hafif/Sevdiklerin kadar iyisin/Nefret ettiklerin kadar kötü/Ne renk olursa olsun kaşın gözün/Karşındakinin gördüğüdür rengin/Sakın bitti sanma her şeyi/Sevdiğin kadar sevileceksin/Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın/Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın/Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak/Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın/Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü/Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin/İşte budur hayat!
* * *
Hiç kuşkusuz bu ülkenin en önemli futbol fenomenidir, Fatih Terim... Başarılarıyla, başarısızlığıyla, gerçekleştirdiği ilklerle, futbol felsefesiyle, cesaretiyle, vizyonuyla, hırsıyla, öfkesiyle, sevecenliğiyle, jestleriyle, mimikleriyle, mertliğiyle ve adamlığıyla başlı başına bir vak’adır Terim Hoca... Ona bazen kızarı, bazen severiz, bazen de korkuyla karışık bir saygı duyarız. Ona karşı hissettiğimiz duygularımızın kaynağı yine kendisidir. Ona ne zaman öfkelenmişsek, bilin ki, o bize öfkelendiği; ne zaman sevmişsek de, o bizi sevdiği içindir... Terim Hoca, verdiğinin karşılığını almaktadır. Bu ülkede Terim nefretiyle beslenen bazı muhteris spor gazetecileri konumuzun dışındadır. Terim kibiri ve gururu bir kenara bıraktığı, şefkatli yüzünü gösterdiği anda Türk insanı onu her zaman bağrına basmış, ona her zaman güvenmiştir. Terim’in çevresine yaydığı elektrik, genellikle başarı ve başarısızlığında etken olmuştur. Tıpkı Avrupa Şampiyonası elemeleri sürecinde ortaya çıkan iki farklı Terim fotoğrafı gibi... O iki fotoğraf ki, biri kazandırmış, diğeri kaybettirmiştir. Hem kendine, hem de Türk futboluna... Şükürler olsun ki, arzu ettiğimiz fotoğrafı sürecin sonunda verdi Terim Hoca...
Şimdi haziran ayında yeni bir sınav bekliyor bizi. Ve ben biliyorum ki, her şey Terim’de gizli; her şey Terim’e bağlı... Kupayı kazanmak da, hüsranla dönmek de... Yani Terim, Terim’e karşı! İsviçre’de hangi Terim olacağına kendisi karar verecek Fatih Hoca... Doğru seçimi yaptığı anda Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonu apoletiyle Atatürk Havalimanı’na inecektir.
Aksi takdirde...

Haberin Devamı

Size bir özür borçluyuz
Aslında siz-biz ayrımı yapmak da yanlış. Lakin, yaşam standartlarımız bizleri bu ayrıma itiyor. Belki, biz engelsizler Tanrı’nın daha sevgili kullarıyız. En azından şimdilik!
Sizleri anlayabileceğimizi sanmıyorum. İnsan sahip olduğu bir şeyi kaybetmeden, kaybedenleri anlayamaz ki...
Neler hissettiğinizi, ne acılar çektiğinizi, ne zorluklarla karşı karşıya olduğunuzu kendimizi sizin yerinize koyarak ne kadar anlayabiliriz ki? Sakın sizlere acığıdımı düşünmeyin. Sizleri bir birey yerine koymayarak bir insanlık suçu işlediğimizi anlatmaya çalışıyorum sadece.
Günlük hayatınızı kolaylaştıracak, sizleri yaşamın içine çekecek düzenlemeleri yapmadığımız için görev kusuru işlediğimizi dile getirme çabası içindeyim.
Bu bir günah çıkarma değil. Sekiz küsur milyon insanını yok sayan, evlerine hapseden bir ülkenin engelsiz bireyi olarak utanç duyuyorum. Her yıl 3 Aralık Özürlüler Günü nedeniyle göstermelik törenler düzenleyip sonra da unutan bir zihniyeti de lanetliyorum.
Ve sizden özür diliyorum.
En azından kendi adıma...
(Bu yazı, Dünya Özürlüler Günü dolayısıyla 07.12.2005 tarihinde yayınlanmıştır. Aradan geçen iki yıllık zaman zarfında değişen hiç bir şey olmadığı için noktası virgülüne aynen yayınlıyorum. Sadece kullandığım fotoğraf farklı. Tabii nicelik olarak...)

Haberin Devamı
YORUM YAZ