Arama

Popüler aramalar

Emre nereye koşuyor?

Haberin Devamı

Geleneksel toplum modelinden, modern topluma geçişini henüz tamamlayamamış bir ülke olmanın en büyük sancılarından biri de, tabuların günlük yaşamımızdaki belirleyiciliğidir. Bilimsellikten uzak yaklaşımların ve hurafelerin bütün haşmetiyle varlığını sürdürdüğü bir toplumun muasır medeniyet seviyesine ulaşmasını beklemek ham bir hayalden başka bir şey değildir. Bundan dolayıdır ki, bireyin ve toplumun sağlığı için zorunlu olan bazı uygulamalara burun kıvırıyoruz. Bunların başında ise bir terapiste görünmenin delilikle eş değer kabul edilmesi geliyor. Oysa gelişmiş ülkelere baktığımızda her bireyin, her ailenin, her kurumun sadece beden sağlıkları için değil, ruh sağlıkları için de yanı başlarında bir hekim bulunduğunu görürüz. Psikiatriste gitmekle diş doktoruna gitmek arasında hiç bir fark yoktur.

Terapi görmek, gündelik yaşamın getirdiği zorlanımlarla başa çıkmak için toplumun rutinlerinden biri haline gelmiştir. Bu, kurumlarda da böyledir. Kurumlar çalışanların verimini arttırmak için gerekirse bireysel ya da grup terapilerine başvururlar. Buna spor kulüpleri de dahildir. Bizde ise, hala babadan kalma 'aslanım, koçum, bizim çocuk' klişeleri varlığını sürdürdüğü için Emre Belözoğlu, bugün son sürat uçurumdan aşağı yuvarlanıyor. Bugüne kadar yaptıklarının, başta kendi camiası olmak üzere hakemler ve Fenerbahçe sempatizanı medya tarafından görmezden gelinmesi, onun bu kadar pervasızlaşmasının en büyük nedenidir.

Vukuatlarını tek tek sıralamanın manası yok. Karşımızda kadro dışı cezasıyla geçiştirilmeyecek kadar ciddi, mutlaka psikolojik destek görmesi gereken bir vaka var. Fenerbahçe, eğer 2. kaptanını kaybetmek istemiyorsa modern bir kurum gibi hareket etmeli ve Emre için bir terapist görevlendirmeli. Aksi takdirde her şey için çok geç olacak.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Galatasaray dikkat!‘’

14 Aralık 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI