Elano'nun dönüşü
Haberin Devamı ›
Bir dünya şampiyonunu, bir dostu toprağa verdikten sonra derbi seyretmenin, yazmanın zorluğu ve manasızlığı bir yana, bu ülkenin medar-ı iftiharı olmuş bir sporcuya neden saygı duruşu yapılmaz, insanın aklı almıyor doğrusu. Herhangi bir kulübün herhangi bir ferdi kaybedildiği zaman bütün statlarda saygı duruşu yaptıran federasyon, Türk güreşinin unutulmaz ismi Zekeriya Güçlü gibi bir değere bunu neden çok görür? Ölen insanın illa futbol camiasından mı olması lazım? Yaşarken değerini bilemedik ki, ölünce bilelim. Çok yazık, çok...
Şampiyonluk yarışı için tutunacağı son dal olan dün geceki derbiye Beşiktaş’ın olanca hırsıyla asılacağı beklenen bir durumdu. Ancak beklenmeyen, Galatasaray’ın ilk yarıdaki silik futboluydu. Siyah-Beyazlı takım belki de hiçbir rakibi önünde böylesine bir baskı kurmamıştı. Bunda Fink ve Ernst’in orta alanı iyi parsellemesinin yanı sıra Galatasaray’ın topu sürekli ileriye şişirmesi ve iki beki Uğur ile Hakan’ın kötü futbollarının da etkisi vardı. Bu bölümde Sarı-Kırmızılı takımı ayakta tutan isimler Leo Franco ile Neill-Emre ikilisiydi. Beşiktaş’ın saldırgan futbolunun ikinci yarıda da devam edeceği bekleniyordu ki, sahaya bambaşka bir Galatasaray çıktı. Son haftaların yükselen değeri Elano’nun önderliğindeki Cim Bom’da Arda ve Keita da devreye girince Beşiktaş kalesi arka arkaya tehlikeler yaşadı. Galatasaray ataklarına karşı koymakta zorlanan Beşiktaş’ın yediği golde Sivok’un büyük hatası vardı. Golden sonra işinin daha da zorlanacağı düşünülen Siyah-Beyazlı takımın imdadına Arda’nın sakatlığı ile Rijkaard’ın sahanın en iyilerinden Elano’yu dışarı alması yetişti. Bu skorla Galatasaray istediğini elde ederken, Beşiktaş’ın şampiyonluk şansı biraz daha Kaf Dağı’nın ardına doğru gitti.