Arama

Popüler aramalar

Burak Yılmaz satılmalı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Süper Lig'de son iki sezonu forse eden Burak Yılmaz, kırılmadık rekor bırakmadı. Kendini de aşan bir performans sergiledi. Gelgelelim bazı eksiklerini hala gideremediği aşikar. Çağdaş bir forvette olması gereken tüm özelliklere sahip değil. Bunun başında da top kontrolü ve koordinasyon geliyor. Bugün birinci sınıf forvetlere baktığınız zaman en önemli meziyetlerinin koordinasyon, top kontrolü, topu ayağında tutma, gerektiği yerde rakibi ekarte etme ve maç içinde devamlılık geliyor. Burak Yılmaz, bir maça çok iyi motive olduğu zaman zihinsel melekelerinin öne çıkması nedeniyle yüzde yüze yakın bir üretkenlik sergiliyor. Lakin, motivasyon konusunda sıkıntı yaşadığı takdirde saç baş yolduracak acemilikler sergileyebiliyor. Geçmişte Arif Erdem'in yaşattıkları gibi!

En zirvede olduğu zaman bile hakkındaki transfer söylentileri eksik olmayan Burak, bu sezonun başından itibaren her gün bir yerlere gidiyor, geliyor. Bu da doğal olarak yıldız futbolcunun maçlara tam olarak konsantre olamamasına neden oluyor. Galatasaray'ın geçen hafta Bursa'da puan kaybettiği maçla, dün gece Eskişehir'de iki puan bıraktığı maç arasındaki tek fark, Burak Yılmaz'ın Bursa'da yakaladığı tek pozisyonu gole çevirmesiydi. Eskişehir'de ise Drogba'nın ikram ettiği bir pozisyonda topu eline ayağına dolaştırdı. Oysa her iki maçta da yüzde 25'le oynamıştı! Bursa'da attığı gol onu 90 dakika sahada tuttu, Eskişehir'de ise ikinci 45'de kulübenin yolunu tuttu. Şu bir gerçek ki, Burak Yılmaz Galatasaray'da kalıp kalmayacağını bilmiyor. Belirsiz bir gelecek de onu ruhen takımından uzaklaştırıyor. Dün sahada olduğu 45 dakikada ayağına gelen 10 topun 9'unu kaybetmesinin başka bir izahı yok! En basit pasları bile kontrol edemedi. Ona giden her top Galatasaray kalesine kontratak olarak geri döndü. Onun bu inanılmaz top kayıpları Drogba'yı da olumsuz etkiledi. Zaten top kontrolü ve koordinasyon konusunda eksik olan Burak Yılmaz kendini kafaca maça veremediği zaman da çekilmez bir hal alıyor. Tamam, futbolun meyvesi goldür ve Burak bunu fazlasıyla yapıyor ama kendine sınıf atlatacak gelişimi bir türlü gösteremiyor. Ne anlatmak istediğimi hala merak edenlere Lovandoski örneğiyle cevap vereyim. Sözün özü şu: Burak Yılmaz derhal satılmalı, yerine de Gaziantep'ten Muhammet Demir transfer edilmeli. Üstelik üçte bir fiyatına alınır ve en az 10 yıl Galatasaray'ın gol sorununu çözer. İnanın, Gerd Müller gibi forvet! Geçelim diğer problemre...

Sakatlığından dolayı ilk 11'de yer alamayan Hamit Altıntop'un yokluğu sanırım hiç bir Galatasaraylı'yı mutsuz etmemiştir! Ama Engin'in futbolu da... Hadi dünkü oyununu maç eksiğine bağlayalım ama Engin artık Galatasaray'ın futbolcusu olduğunu unutmamalı ve daha efektif futbol oynamalı. İlk yarıda hücumda çoğalamayan Galatasaray'da en büyük günah onundu. İkincisi de Selçuk İnan'ın! Selçuk'un geç form tutan bir yapıya sahip olduğunu biliyoruz. Ancak ne var ki, Selçuk'da Burak Yılmaz gibi motivasyon problemi yaşıyor. Duran topların paylaşımında geri plana itilmesi onun maç içindeki performansını da düşürüyor. Selçuk İnan, ilk geldiği sezondaki maçlarını seyretsin, bir de şimdiki Selçuk'a baksın. Fark, geceyle gündüz gibi. Geçen hafta Emre Çolak'la Galatasaray taraftarını kahreden Fatih Terim, dün gece de aynı şeyi Ambarabat'la yaptı. Faslı oyuncu, Galatasaray'da '2.Pinto vakası' olacak gibi görünüyor! Terim, Emre ve Ambramat ısrarından vaz geçip başka alternatifler düşünmeli. Örneğin; dün gece Eboue ve Engin'i kafa kafaya vuran genç Tarık Çamdal gibi. Ya kendi içinden ya da tarama ekibinin tavsiyeleriyle! Tabi böyle bir ekip varsa ve işlevsel ise!..

Her şeye rağmen iki deplasmanda gelen 4 puanlık kayıp Galatasaraylıları endişeye sevk etmemeli. Oynanan takımların, Bursa ve Eskişehir gibi ligimizin üst düzey iki ekibi olduğu unutulmamalı. Galatasaray'ın şu anki temposunun bile ligin üstünde olduğu; Drogba, Sneijder ve Muslera'nın varlığı da... Ayrıca takıma yeni yıldızların transfer edileceği de...

Yani enseyi karartmayın. Mevcut kadronun ligi götürebileceğini ama Şampiyonlar Ligi'nde ise Kopenhag ile üçüncülük mücadelesi vereceğini aklınızdan çıkarmayın. Şampiyonlar Ligi Kupası'nı hedefleyen bir takım bundan en az iki gömlek üstün olmalı!