Beşiktaş'ın hakkıydı
Haberin Devamı ›
Futbolda bir realite vardır: Büyük takımlar, büyük hocalarla çalışmalıdır. Ancak bu şekilde birlikte daha da büyüyebilir, daha büyük hedeflere koşabilirler. Son yıllarda kulübesinde bir türlü istikrar sağlayamayan Beşiktaş, sonunda büyük hocasını buldu.
Beşiktaş kazanamamasına rağmen, dünkü maç bunu bir kez daha ispatladı. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük teknik direktörlerden biri olan Denizli’nin, Beşiktaş’a kendi karakterini yansıttığını sergilenen futboldan gördük.
Hangi şartlarda olursa olsun kazanmaya koşullanmış, sürekli hücumu ve golü düşünen, topa rakibinden daha fazla sahip olarak maçın büyük bölümünde oyuna hükmeden, koşan, mücadele eden bir Beşiktaş vardı dün Bursa’da. Maç öncesi yaratılan atmosfere ve bozuk zemine rağmen pozitif futboldan örnekler verdi Siyah-Beyazlı takım.
Özellikle maçın ilk yarısında adeta tek kale oynayan Beşiktaş’ın golü bulamamasının nedenleri, kötü zemin nedeniyle final paslarının yerini bulmaması, son vuruşlardaki beceri noksanlığı ve Nobre ile Holosko’nun gününde olmamasıydı.
Denizli’nin ikinci yarıdaki hamleleri de Beşiktaş’ın golü bulabilmesi için yetmedi. Yorulan Delgado ve Tello’nun tempolarının düşmesi de önemli etkendi. Bu iki futbolcunun temposunun düşmesi ve pres yetersizliği maçın son bölümünde Bursaspor’a orta alan hakimiyetini getirdi. Ve ev sahibi, Beşiktaş’ın üstüne gelmeye başladı. Buna karşın Beşiktaş ise uzun toplarla Bobo ve Serdar Özkan’ı defansın arkasına sarkıtarak pozisyon üretmeye çalıştı. Bunda zaman zaman başarılı da oldu.
Serdar Özkan’ın değerlendiremediği net pozisyon bu maçta Beşiktaş’ın kaderini tayin etti. Maç Beşiktaş’ın hakkıydı. Bu skor kimseyi yanıltmamalı. Siyah-Beyazlı takım her geçen hafta daha iyi futbol oynuyor. Ve Kartal, bana göre şampiyonluğun 1 numaralı adayı.