Baş rol hakemlerin!
Haberin Devamı ›
Bir futbol müsabakasını anlamlı kılan en önemli unsurlardan biri de hakemlerin maç içinde hiç gözükmemesidir. Hakem karşılaşmada gözükmediği kadar başarılıdır. Eminim bu prensibi eğitmenler her seminerde hakemlerin kafasına mıh gibi çakıyordur. Gelgelelim pratikte tam tersi bir görüntüyle karşı karşıyayız. Son yıllarda büyük aşama kaydeden ve bunun sonucunda daha sık boy gösterdikleri uluslararası arenada başarılı maçlar yöneten hakemlerimiz, iş yerel lige gelince anlaşılmaz bir otorite sorunu yaşıyor. En ufak itirazda kartlar havada uçuşuyor. Bazı hakemler maçın önüne geçmek sanki özel bir çaba içindeymiş gibi görüntü veriyor. Bunu da genellikle kartlarına başvurmak suretiyle yapıyorlar. Yeni kuralların verdiği yetkiyi kötü kullanıyorlar.
Kartla otorite olmaz
Oysa Türk futbolunu allak bullak eden şu şike soruşturması sürecinden de eli en güçlü çıkanlar onlar. Gelgelelim, gücün baş döndürücü sarhoşluğuna kapılmış gibiler. Sadece şu rakamlar bile hakemlerin işin dozunu nasıl kaçırdığının göstergesi. Geçen yıl ilk 4 haftada 3 kırmızı kart çıkmış. Bu sayı bu sezon aynı periyotta 14'e yükselmiş. Sarı kartta ise bir denge söz konusu (176'ya 175). Kırmızıdaki bu anormal artışın itirazlara kolayca çıkan sarı kartlardan kaynaklandığını hep beraber izliyoruz. Hakemin otoritesini sarsma girişimleri elbette cezasız kalmamalı. Ancak hakem de otorite sağlamak için kartlarını silaha çevirmemeli. Unutulmamalı ki, otorite kurmanın yolu adaletten geçer. Adil hakem güven verir. Güven de saygıyı getirir. Saygı ise otoriteyi. Altın kural budur.