Arama

Popüler aramalar

Aziz Yıldırım'a açık mektup

Sayın Aziz YILDIRIM, Öncelikles size atfedilen bütün suçlamalardan aklanmanızı ve bir an önce özgürlüğünüze ve sağlığınıza kavuşmanızı temenni ediyorum. Sayın Yıldırım... Göndermiş olduğunuz
mektubunuzu üzüntüyle okudum. Çünkü, bundan daha bir kaç hafta önce Türkiye’nin en kudretli insanlarından birinin içine düştüğü çaresiz durum içimi acıttı. Size bu açık mektup yerine şahsa özel bir mektup yazmayı tercih ederdim. Tıpkı sizin yaptığınız gibi. Ancak iki çekincem vardı: Birincisi, cezaevine
göndereceğim mektubun elinize ulaşıp ulaşmayacağından emin olamadım. İkincisi ise, size yönelik ifadelerim kamuya açık bir alanda yayınlandığı için cevabınızı ve benim cevabımı da kamuyla paylaşma gereği duydum.

Haberin Devamı

Affola. Bülent Tulun’un, Başkan Adnan Polat’a yazdığı tahditvari mektup üzerine kaleme aldığım yazıya Galatasaray yerine yazının bir bölümünde adı geçtiği için sizin duyarlılık göstermeniz kaderin garip bir cilvesi olsa gerek. Zira, bundan önce size yönelik yazdığım bir çok yazıya da siz ve camianız yerine Galatasaraylılar tepki göstermiş ve beni ‘Aziz Yıldırım’ın uşağı!’ ilan etmişlerdi. Neyse, Türkiye’de her an her şey olabilir, diyelim ve geçelim. Mektubunuzda, söz konusu yazımdaki, “Böyle bir mektubu kaleme
alan bir Galatasaraylı, bunu adresine postalamadan önce Aziz Yıldırım’la vıcık vıcık ilişkilere girmiş bir gazeteciye neden servis eder?” cümlesinden duyduğunuz rahatsızlığı dile getirmişsiniz. Ve eklemişsiniz: “Eğer Sayın Tahir Kum’u söylüyorsanız, benimle hiç bir zaman böyle bir ilişki içinde olmamıştır. Bu konuyu lütfen iyice araştırın. Bu belgeyi de bana kimse ulaştırmadı.. Ben de, Aziz Yıldırım’a bu belgenin verilmesini (Böyle bir şey olmadığı için) kınayan sizi kınıyorum. Çünkü bu olayın benle yakından uzaktan bir alakası yoktur.” Sayın Yıldırım... Söylediklerinizin doğru olduğunu başka kanallardan da öğrendim. Sayın Tahir Kum da kendi sitesinde buna benzer beyanlarda bulundu. Ancak o belgenin size değil de
Şekip Mosturoğlu’na ulaştırıldığını da öğrendim. Şekip Mosturoğlu kimdir? Sizin asbaşkanınız. Sayın Mosturoğlu’nun bunu size iletmediğini söylüyorsanız, asbaşkanınız sizden habersiz işler çeviriyor
demektir. Zaten aslolan da o mektubun bir şekilde Fenerbahçe’ye ulaştırılmasıdır. Benim kınadığım da budur. Sizin adınızın geçmesinin nedeni, Fenerbahçe’de sizden habersiz kuş uçamayacağını
düşündüğüm içindir. Demek ki yanılmışım. Özür dilerim. Size tekrar sıhhat ve afiyet dilerken, sizi
02.07.2009’da yazdığım ‘Aziz Şen!’ başlıklı yazımın son paragrafıyla selamlıyorum: “Belki bu işe soyunduğu sırada böyle bir niyeti ve hedefi yoktu ama Aziz Yıldırım şu anda bir misyon şefidir. Taşıdığı
o misyon ki, yalnız Fenerbahçe’yi değil Türk futbolunu da kaçınılmaz olarak bir devrime sürüklemektedir. Elbette devrimler sancılı olur. Lakin geriye dönüş affedilmez bir hatadır. Aziz Yıldırım’ın son zamanlarda sergilediği tutum ve davranışlar ise ne yazık ki budur. Ali Şen gibi olarak Ali Şen’e karşı mücadele edemezsiniz. Etmeye kalkarsanız, kazanımlarınız bir ‘Pirus Zaferi’ olmaktan öteye geçmez. Geriye kalan
ise beyhude bir savaşın enkazıyla, tükenmeye yüz tutan umutlardır; Fenerbahçeli’nin
umutları...”

Haberin Devamı
Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Galatasaray hazır değil‘’

24 Ağustos 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Galatasaray dikkat!‘’

24 Ağustos 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI