Avrupa geleneği
Galatasaray denince akla ilk gelen gelenekleridir. Köklü geçmişi, kendine özgü kuralları, terbiyesi, ast-üst ilişkileri sahip olduğu geleneklerinden bazılarıdır. Son 20 yıldır buna tam bir Avrupa takımı olma özelliği de eklendi. Avrupa takımı demek, şartlar ne olursa olsun uluslararası müsabakalarda belli bir çizginin altına düşmemek demektir. Ligdeki konumu ne olursa olsun herhangi bir Avrupa maçında rakiplerine kök söktürmek, bize artık sürpriz gelmeyen sonuçlar almak Galatasaray’ın en belirgin alışkanlıklarından biri oldu. Panathinaikos, kağıt üzerinde Galatasaray’ı grupta en çok zorlayacak takımlardan biri olarak gözüküyordu. Sarı-Kırmızılı takımın eli boş döneceği deplasmanlardan biri olarak kabul ediliyordu. Gelgelelim Galatasaray maça öyle bir başladı ki, pas trafiğiyle adeta rakibinin başını döndürdü ve baskın basanındır misali golünü de buldu. Bu aslında bir Galatasaray klasiğiydi. Bundan sonrasının Cim Bom için çok daha kolay olacağı hesaplanıyordu. Ancak ne var ki, kısa sürede oyunda dengeyi sağlayan ev sahibi, her an beraberliği yakalayacakmış gibi bir görüntü veriyordu. Veriyordu vermesine ama pozisyonları bulan yine Galatasaray’dı.
Haberin Devamı ›
İkinci yarının başı da ilk yarının kopyası gibiydi. Erken gelen gol ve iki farklı skor avantajı Galatasaray’ı rahatlatmıştı. Ama bu rahatlık biraz aşırıya kaçıp rehavete dönüşünce frikikten gelen şans golüyle fark üçe çıkmasına rağmen Sarı-Kırmızılı takımın kalesinde sayısız pozisyon vermesine neden oldu. Rakibin beceriksizlikleri bize yıllar öncesinin Türk takımlarını anımsattı. Bu sonuca sevinelim ama kalemizde gördüğümüz rekor sayıda tehlikeyi de göz ardı etmeyelim. Gelecek buna bağlı.