Alex'e hayır!
Haberin Devamı ›
"Alex'ten kurtulmanın zamanı geldi" şeklinde fetva veren tuhaf bir dil türedi son zamanlarda... Aykut Hoca'nın yol arkadaşlığına soyunan bu yeni ulema takımının hedefindeki Sambacı, 551 golün 231'ine (124 gol, 107 asist) imza atmış. Yani yüzde 42! Eh haklılar; yüzde 58'i bulamamış!
Son günlerde futbol gündeminin en önemli meselelerinden biri de hiç kuşkusuz Alex'tir. Aykut Kocaman'ın göreve gelmesiyle birlikte kendini sık sık yedek kulübesinde bulan Brezilyalı yıldız, bazı yeni yetme futbol ulemalarının diline pelesenk oldu. Kendilerini Aykut Kocaman'ın yol arkadaşı olarak niteleyen bu yoldaş tayfası, Fenerbahçe'nin Alex'ten kurtulması gerektiğini buyuruyor; değişim, dönüşüm, devrim gibi dışı yaldızlı, içi boş iksir sloganlar eşliğinde... Aslında neye hizmet ettikleri belli. Alınan başarısız sonuçların faturasını Alex'e keserek, bir nevi Aykut Hoca'nın günahlarını tolere etmeyi kendilerine amaç edinmişler. Bunun ne kadar haksız ve insafsız bir yaklaşım olduğunu görmek için Alex'in 7 sezonda takıma kattığı değere bir göz atmak yeter de artar bile. Fenerbahçe forması altında resmi maçlarda 124 gol, 107 asistlik bir performans sergileyen yıldız oyuncu, takımının attığı toplam 551 golün yarısına yakınına (231) imza atmış. Bir başka deyişle yüzde 42'lik bir katkı sağlamış takımına. Belli ki bu yetmemiş futbol alimlerine! Gözlerine girmesi için yüzde 58'i tutturması gerekiyormuş! Yazıktır, günahtır beyler. Alex'in de miadı elbette dolacak. Ama Fenerbahçe tarihinin en efektif futbolcusuna karşı böylesine zalim bir dil kullanmanın iler tutar bir tarafı var mı? Koşmadığı, pres yapmadığı, temposuz olduğu gibi gerekçelere sığınıyorsunuz. Peki, 41 sarı, 2 kırmızıyla Türkiye'de stoperlerden bile fazla kart gören bir futbolcu, koşmadan, pres yapmadan nasıl bu kadar kart alır? Matematiğiniz de mi yok sizin? Yoksa mantığınız mı eksik? Ya da her ikisi birden mi?