3 yıllık tutkunun, isteğin ve kararlılığın hikayesini yazdı Anadolu Efes ve Ergin Ataman Köln'de.. Aslına bu özel hikayenin pek bilinmeyeni, perde arkası yoktu. 3 yıldır herkesin gözü önünde yazıldı. Bağıra bağıra geliyordu şampiyonluk. Geçen yıl sezon iptal edilmese, belki de ikinci şampiyonluğunu kutluyor olacaktı Lacivert-Beyazlılar.

İstikrar, istikrar, istikrar...

İki yıldır hepimiz Efes'in ligi domine ettiğini, rakiplerinden bir gömlek üstün basketbol oynadığını konuşuyorduk. Sonuçta da hak eden takım Avrupa'nın zirvesine yerleşti. Hep deriz; istikrar, istikrar, istikrar... Gerek teknik kadro, gerekse oyuncular son iki yılda hiç değişmedi. Birbirlerini tamamlayan, birbirlerini çok iyi tanıyan, birbirlerini seven, eksiklerini bilen, arkadaşlarının hatalarını telafi eden, adeta gözü kapalı basketbol oynayan bir takım vardı sahada. Ergin Ataman da, bu takımı çok iyi yönetti, kendine güvendiği kadar oyuncularına da çok güvendi. Larkin'e güvendi en önemlisi. Yarı finali felaket oynayan ABD'li yıldıza 'Sensiz bu iş olmaz' dedi. O da çıktı gereğini yaptı.

Larkin dışında hiçbiri yıldız değildi

Aslında bu kadroyu özel kılan, 3 yıl önceki kurulma aşamasıydı. O zaman da Ergin Ataman Larkin'e güvendi, son ana kadar onun transferini bekledi. Baktığımızda, Larkin dışındaki hiç bir isim yıldız değildi. Şampiyonluğa oynayan hiçbir takımın ilk tercihi, Simon, Beaubois, Moerman, Pleiss, Anderson, sonrasında Singleton hatta Miçiç olmazdı. Ama Ataman ve ekibi, bu 'başaltı' sayılacak oyunculardan harika bir takım çıkardı...

Coach Ergin Ataman ona çok güvenmişti ve final öncesi, 'Larkin şampiyonluğu kazandıracak' demişti, öyle oldu... Süperyıldız, Barça'yı bitiren isimlerdendi...

Micic büyükdükçe büyüdü...

Micic büyüdükçe büyüdü. Euroleague'in MVP'si oldu. Beaubois düşüşte olan kariyerinde Efes'le müthiş bir çıkış yaşadı. Aynı, Moerman ve Singleton gibi...

Euroleague'de kupa ve ödülleri sildi süpürdü... İlk Euroleague şampiyonluğuna ulaştı, 4 kez haftanın, normal sezonun ve Final-Four'un MVP'si 'En Değerli Oyuncusu' seçildi. Bunu sonuna kadar da hak etti.

Pleiss'a kimse güvenmiyordu ama aldığı her dakikanın hakkını verdi. Yeri geldi sakat sakat oynadı. Play-Off ve yarı final maçında hiç süre almamıştı. Sertaç faul problemine girmese, Dunston kötü oynamasa, belki finalde de kenarda oturacaktı. Ama görev gelince sahaya girdi, 10 sayılık farkın erimesini sağladı. Simon, forma giydiği bir çok Euroleague takımında orta karar oyunculardan biriydi. Ama ilerlemiş yaşına rağmen o da kendini geliştirdi, Larkin ve Micic'in bu seviyelere gelmesinde en büyük paylardan biri de onundu. Atletizm eksikliğini, müthiş zekası ve basketbol bilgisi ile tolere etti. Harika bir iş çıkardı geçtiğimiz üç yılda... Yıllarca, BSL takımlarında gezip duran Sertaç Şanlı, Euroleague'in en iyi pivotlarından biri oldu. Anderson da hep bekledi. Yeri geldi bazı maçların kader adamı oldu, yeri geldi sıradan bir görev adamı. Ama hep hazırdı, hep arkadaşlarına ve takıma yardım etti. Kadrodaki diğer oyuncular da öyle...

3 yıl önce takıma geldiğinde henüz yıldız değildi ancak zamanla bir yıldız haline geldi. Micic üzerinde büyük emeği olan coach Ataman'la şampiyonluğu böyle sarılarak kutladı.

Adanmışlığın getirdiği bir başarı

Ergin Ataman'ın elinde Larkin dışında gerçek bir yıldız yoktu 3 yıl önce, şimdi ise hepsi yıldız oldu... Bu başarı, adanmışlığın getirdiği bir başarıydı... Çok istediler, çok çalıştılar, araya iptal edilen bir sezon girdi ama pes etmediler, aynı motivasyonu tekrar sağlamayı başardılar. Sonunda da Türkiye'nin gururu oldular... Seneye Ergin Ataman için yeni bir 'meydan okuma' başlayacak. Büyük olasıkla Micic'ten sonra Larkin de NBA'e gidecek... Yaşı ilerlemiş oyuncular da var. Bu hikaye, biraz değişikle yeniden, yeni bir heyecanla yazılmaya devam edecek...

Yıllardır bugünü beklemiştik Anadolu Efes için... Sonunda oldu. Geçen yıl yarım kalan hikaye bu sezon tamamlandı, Anadolu Efes ve coach Ergin Ataman sonuna kadar hakettikleri şampiyonluğa ulaştı. Hiç kolay olmadı aslında. İki yıldır bugün bekliyordu Lacivert-Beyazlılar. Engelleri teker teker aştılar. Hiç yılmadılar, geri adım atmadılar sonunda hedefe ulaştılar.

Kaos yaratmak için çırpındılar

Finalde rakip Barcelona'ydı... Turkish Airliens Euroleague tarihinin en pahalı kadrosuna sahipti Katalanlar... Ama karşılarında en pahalı değil ama en iyi basketbol oynayan, hedefe kilitlenmiş, kararlı bir Anadolu Efes vardı. Coach Jasikevicius, Efes'i durdurmak, onlara basketbol oynatmamak, kaos ortamı yaratmak için çırpınıp durdu. Takımına güvenmiyor, Efes'ten korkuyordu. Korktuğu da başına geldi. Ergin Ataman ise takımına kendi basketbolunu oynatmaya çabaladı durdu.

Kısalarımız akıllıca oynadı

İlk yarıda sahada Barcelona'nın istediği basketbol vardı. Micic, Larkin, Simon ve Beaubois'yi etkisiz hale getirmeyi planlayan Jasikevicius, bunda bir nebze başarılı oldu belki ama Efes'in kısaları atamayınca Sertaç ile Pleiss'a pozisyonlar hazırladı. İki 5 numaranın skor katkısı, sadece 1 saha içi basket bulabilen kısa oyuncular çok akıllı oynayıp, serbest atış çizgisine gitmeyi başardı. Efes, kendi basketbolunun yanına bile yaklaşmadığı ilk yarıyı 39-36 önde bitiriyordu. Barça, oynatmamaya o kadar konsantre olmuştu ki oynamayı aklından bile geçirmiyordu. Sertaç faul problemine girmiş, Pleiss da sakatlanmıştı. Ama daha Dunston kozumuz vardı.

Larkin ve Micic ikilisi..

İkinci yarıda Larkin ve Micic ikilisi beklenildiği gibi şutları sokmaya başlayınca Barça çözüldü. Fark 11 sayıya kadar çıktı. Ama Higgins ve Kuric bireysel yeteneklerini konuşturunca oyun kopmadı. Ama kararlı bir Ergin Ataman ve Anadolu Efes vardı sahada. Sakin kaldılar, panik yapmadılar, son bölümleri de hatasız oynadılar ve sonuna kadar hakettikleri Euroleague şampiyonluğuna ulaştılar. Bize de bu müthiş gururu yaşattılar. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Harika bir geceydi, harika duygular yaşadık. Emeğinize, ellerinize sağlık..

Turkish Airlines Euroleague'de Anadolu Efes ve Ergin Ataman için şampiyonluk vakti... Yıllarca bu seviyelerde oynayan, son Final-Four finalisti Anadolu Efes, tarihinde bir ilki yaşamaya bir kez daha çok yaklaştı. Euroleague şampiyonu olma fırsatını yakalayan Lacivert-Beyazlılar, ligin en pahalı ve güçlü kadrosu ile finalde karşı karşıya gelecek.

Gücünü sahaya yansıtabilmiş değil

Anadolu Efes, iki yıldır Euroleague'in en iyi basketbol oynayan takımı. Barcelona ise Calathes, Davies, Mirotiç, Abrines, Higgins gibi yıldızlara eklenen Pau Gasol ile son yılların en büyük bütçeli takımı... Ama Jasikevicius yönetimindeki Barcelona o gücünü gerçek anlamda sahaya yansıtabilmiş değil. Normal sezonda beklenmedik yenilgiler alan, Zenit'le oynadıkları Play-Off serisi ve yarı finaldeki Milano maçı dahil, kazanırken çok zorlanan bir takım görüntüsünde.

Geride kalmış maçları unutmak gerekiyor

Anadolu Efes ise son periyot hataları olmazsa maçları genelde domine ederek kazanan bir takım. Tabii final ve tek maç. Geride kalmış bütün maçları unutmak gerekiyor. Teknik, taktik anlayışların yanı sıra finalde, mental olarak güçlü, daha konsantre olan, kırılma anlarında az hata yapan takımlar kazanıyor. Bu anlamda baktığımızda kıran kırana çok çekişmeli bir final bizi bekliyor.

Kısa rotasyonunda büyük üstünlük

Kağıt üzerinde baktığımızda, Anadolu Efes silahlarını daha iyi kullanabilen bir takım. Son maçlarda, final bölümlerinde duruyorlar ve kötü oynuyorlar belki ama bugün o hatayı yapmayacaklarını düşünüyorum. Calathes'in sakat sakat oynayacağını düşündüğümüzde, Larkin, Miçiç, Beaubois ve Simon 4'lüsü kısa rotasyonunda rakibe büyük üstünlük sağlayacaktır. Onlar, Gasol, Davies, Mirotiç, Oriola ve Smiths gibi oyuncularla pota altında daha sert ve kalın gibi görünse de, son dönemde çok formda olan Sertaç, tecrübeli Dunston, Singleton ve Moerman gibi iyi savunmacı 4 numaralarla Efes, burada da eksiklik hissetmeyecektir.

Haydi Efes! Türkiye size inanıyor

Bugünü Ergin Ataman ve Anadolu Efes çok bekledi. Geçen yıl da şampiyonluğa konsantre olmuşlardı. İki yıldır çok istiyorlar ve sonuna kadar da hak ediyorlar. Umarım bugün o çok istedikleri şampiyonluğa ulaşır, tüm Türkiye'yi gururlandırırlar. Haydi Efes. Son bir maç. Başaracağınıza inanıyorum.

İki yıldır Euroleague'i domine eden, bütün takımlardan bir gömlek üstün basketbol oynayan, sonunda hak ettiği şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı... Real Madrid'le oynadıkları son üç Play-Off maçına benzer bir senaryo yaşandı Köln Lanxess Arena'da...

Efes bütün maçı önde götürdü, bir ara 21 sayı öne geçti ama tıpkı Real serisinde olduğu gibi oyunu koparamadı... Final-Four'da kimseye bedava ekmek yok. Olympiakos'un iki kez CSKA karşısında 15-20 sayıdan geri dönüp kazandığı, Fenerbahçe Beko'nun yine son periyoda 16 sayı geride girip öne geçtiği Final-Four maçları hala hafızalarımızda. CSKA sürekli kendi başına geleni, bu kez Anadolu Efes'e uygulamaya çalıştı ama Lacivert-Beyazlılar buna izin vermedi. Efes ve Ergin Ataman maça çok iyi hazırlanmış. CSKA'nın bütün hücum aksiyonlarına önlem almışlardı ilk 3 periyot..

Strese soktu

İlk çeyrek Beaubois'in 3/3 üçlüğü, sezonun MVP'si Miçiç'in 25 sayı ve 6 asistlik performansı, Simon-Sertaç ikilisinin müthiş ahengi, birbirlerini gözü kapalı bulmaları, Singleton ve Moerman'ın savunma performansları ve Larkin'in az da olsa yaptığı hücum katkısı... Her şey harika gidiyordu Efes için. Son çeyreğe girilirken skor 71-55'ti. Ama ilk dakikada CSKA'nın Ukhov ve Lungberg ile bulduğu iki üçlük maçı bir anda strese soktu.

Miçiç'in kenara gelmesi hepimiz Larkin'in ellerine duacı olmaya başladık. O kaçırdı, top kaybı yaptı, 2019 finalinde Efes'i tek başına yenen Clyburn 9/9 iki sayı isabeti ile 26 sayı üretti, 45 saniye kala skor 87-86'ya geldi.

İki basketi...

Clyburn son hücumda maç topunu kullandı ama o ana kadar 1/5 ile da üçlük çizgisinin gerisinden oynayan ABD'li yıldız yine kaçırınca Larkin maçın en kritik ribaundunu aldı ve Efes üst üste ikinci kez adını finale yazdırdı. Tüm oyuncuların performansı çok değerliydi. Ama Miçiç kenara geldikten sonra Larkin'in bekleneni veremediği anlarda soğukkanlığı ile bilinen Beaubois'in iki basketi çok ama çok değerliydi.

Yıllardır Avrupa basketbolunun zirvelerinde dolaşan coach Ergin Ataman ve Anadolu Efes'in tek eksiği bir Euroleague kupası.

O kupa da bu yıl gelecek. Hak ettikleri şampiyonluk da Ergin Ataman ve Anadolu Efes'e çok yakışacak...

Çok tartışılan ilk maçın ardından Pınar Karşıyaka, İstanbul'da Fenerbahçe Beko'yu 80-71 yenip Play-Off yarı final serisinde durumu 1-1'e getirdi, saha avantajını da eline geçirdi.

Geniş bir yabancı rotasyonuna sahip olan Fenerbahçe Beko, dün hafif sakatlıkları bulunan De Colo ve Pierre'in yanı sıra Brown'u da dışarıda bıkarak maça başladı. Sürekli aynı rotasyonla mücadele eden Pınar Karşıyaka, ilk güne göre daha kararlı bir oyun sergilerken, hücumda Metecan'ın 19 sayılık performansı ile kritik galibiyete imza attı. İlk maçın aksine oyunda kopmalar olmazken, Yeşil-Kırmızılılar genelde maçı kontrol eden taraftı. 4 ve 5 numaraları Morgan ve M'Baye ile 38 sayı üreten Kaf-Kaf'ta Metecan da kariyerinin en iyi performaslarından birini sergileyince, deplasman ekibi başabaş giden maçın son dakikalarında maçı koparmayı başardı.

Perez ve O'Quinn tercihleri tartışılabilir

Fenerbahçe Beko'da serinin belki de en kritik maçında Kokoskov'un yaptığı Perez ve O'Quinn tercihleri tartışılabilir. Nitekim Guduric de faul problemine girince kırılma anlarında hücumda ne yaptığını çok bilmeyen bir Fenerbahçe izledik sahada. Karşıyaka, bu galibiyetle hem moral hem de özgüven kazandı. Rakibine oranla daha dar bir rotasyonla oynuyorlar. Sıkışık fikstürde bu onlar için dezavantaj sayılabilir. Ancak Fenerbahçe'nin de forma giyen her yabancıdan istikrarlı katkı aldığı söylenemez. Seri hâlâ ortada. Çok keyifli maçlar bizi bekliyor...

İNG Basketbol Süper Ligi'nin normal sezon lideri Anadolu Efes, yılın sürpriz takımı Beşiktaş'a bir kez daha şans tanımadı. İlk maçta olduğu gibi birinci periyotta 31 sayı atıp, işi erken bitirdi, yarı final serisinde 2-0 öne geçti.

Final-Four'a hazırlanan Anadolu Efes, gençlerle oynayıp yarı finale çıkma başarısı gösteren, sezonun sempatik takımı Beşiktaş İcrypex'i 104-86 yenip finale kalmayı büyük oranda garantiledi.

Maça yine çok ciddi ve motive başlayan Lacivert-Beyazlılar, Sertaç'ın skorer oyunuyla öne fırladı.

Beşiktaş, tecrübesiz olmasına rağmen yarı finale gelene kadar büyük iş çıkarmıştı. Ama burada hem çok güçlü hem de çok tecrübeli bir takım olan Anadolu Efes'e karşı özellikle savunmada ortaya hiç direnç koyamadılar. Efes, skor üretmeye devam edip devre sonunda tam 60 sayıya ulaştı...

Hal böyle olunca, Siyah-Beyazlı gençler, hiç oyunun içine giremedi, mental olarak da düşüş yaşadı.

Süreleri eşit dağıttı

Maçın ikinci yarısı biraz antrenman havasında geçerken, Ergin Ataman süreleri oyuncularına eşit dağıttı ve Final-Four öncesi hem önemli bir hazırlık yaptı hem de yıldızlarını korumayı başardı.

Serinin 3. maçı Beşiktaş'ın sahası Akatlar'da oynanacak ve büyük olasılıkla Lacivert-Beyazlılar, Final-Four'un oynanacağı Köln'e Süper Lig finalisti olarak gidecek. Bakalım döndüklerinde karşılarında Fenerbahçe Beko'yu mu, Pınar Karşıyaka'yı mı bulacaklar?..

Play-Off yarı final ilk maçında Pınar Karşıyaka'yı konuk eden Fenerbahçe Beko evinde kazandı. 3 kez çift haneli farklarla geriye düşen İzmir ekibinin son dakikadaki geriye dönüşüne izin vermeyen Kanarya seride 1-0 öne geçti.

ING Basketbol Ligi Play-Off yarı final serisi ilk maçında Fenerbahçe Beko, Pınar Karşıyaka'yı zor da olsa 83-79 yenip, 1-0 öne geçti. İlk yarıda Nando De Colo'nun neredeyse hiç kaçırmadan attığı 20 sayıyla skoru önde götüren Sarı-Lacivertliler, sert savunma yapıp rakibi fazlasıyla top kaybına zorladı.

Bu seriye çok yıpranmış ve yorgun olarak çıkan Pınar Karşıyaka, De Colo'nun yanı sıra Vesely ve Barthel'i de pota altında savunmakta çok zorlandı. Yeşil-Kırmızılılar, üç defa çift haneli farklarla geri düşmesine rağmen hiç pes etmedi, geri adım atmadı. Her seferinde ya Taylor ya Henry ya da M'Baye'nin sayılarıyla seriler yakalayıp oyuna ortak oldu.

Kaf Kaf'a süre yetmedi

Son dakikaya 83-74 önde giren Fenerbahçe, neredeyse Darüşşafaka'ya 10 saniyede 8-0'lık seri ile yakalandığı maça benzer bir senaryo yaşayacaktı. Kokoskov, Darüşşafaka maçında olduğu gibi arka arkaya gelen top kayıplarına rağmen oyuna müdahele etmedi, mola almadı. Kaf Kaf, kaptığı toplarla neredeyse maçı uzatma noktasına getiriyordu ama süre yetmedi. 83-79.

Karşıyaka coachu Ufuk Sarıca ve Morgan aldıkları ilk teknik fauller sonrası, susmayıp arkaları dönük olsa da konuşmayı sürdürünce 2. teknik faulden sonra oyun dışı kaldılar. Altuğ Köselerli ve diğerleri kitaba göre belki düdük çalmakta haklılar. Ama sen arkasını dönüp giden oyuncu ya da coachu ısrarla takip edip, dibine kadar girersen söylediğini de duyarsın. Burada niyet önemli. Teknik faul sonrası yerine geçip oyuna bakarsan, bir şey duymazsın.

Bu kadar basit...

ING Basketbol Süper Ligi Play-Off yarı final serisi ilk maçında Anadolu Efes, Beşiktaş Icrypex'i 96-77 mağlup ederek 1-0 öne geçti. Rövanş yarın 19.30'da oynanacak.

Euroleague Final-Four'una hazırlanan Anadolu Efes, BSL Play-Off yarı final ilk maçında sezonun sürpriz takımı Beşiktaş'a şans tanımadı. Final-Four öncesi, genç oyunculardan kurulu Beşiktaş'a karşı çok ciddi ve motive bir basketbol oynayan Lacivert-Beyazlılar, daha ilk periyotta maçı bitirdi: 35-17... Miçiç ve Simon'un skorer oyunuyla üstünlüğü ele alan, neredeyse Euroleague seviyesinde savunma yapan Anadolu Efes, rakibine şans tanımadı.

Beşiktaş, Alper ve Şehmuz gibi genç yıldızların önderliğinde, sadece 3 yabancı ile yarı finale gelene kadar çok büyük bir iş çıkardı. Onlardan daha fazlası da bekleniyordu belki ama ilk maç bekleneni veremediler. Serinin kalan maçlarında daha fazla oyunun içine gireceklerini düşünüyorum. Dün normal sezonun MVP'si Alperen Şengün maçın içine giremezken, Şehmuz 30 sayı üreterek kariyer rekoru kırdı.

Fark ne olursa olsun...

Anadolu Efes, hücumda Sertaç, Miçiç, Simon, Moerman ve Dunston'la 5 oyuncusundan çift haneli katkı alırken 96 sayı üreterek kolay bir galibiyete imza attı. Hem Ergin Ataman, hem oyuncular fark ne olursa olsun final maçı oynuyormuş gibi motiveydi. Bu seriyi bir yerde Final-Four'a hazırlık olarak gördükleri belli. Kalan maçlarda, Beşiktaşlı gençlerin de seriye adapte olacağını ve dahakeyifli maçlar izleyeceğimizi düşünüyorum...