İlk maçtaki kadroya Pierre eklenmişti. Kokoskov, Vesely, Ulanovas, Eddie, Ahmet ve Bobby yine yoktu. Vesely ve Ahmet olmayınca, takım Barthel ve O'Quinn'e kalıyor. Mecburiyetten kısa 5'ler ve alan savunması deneniyor dar rotasyon nedeniyle.

Coach Erdem Can, dar rotasyonu çok iyi idare etti aslında. Takım da inanılmaz mücadele verdi. Doğal olarak hücum ribauntları verildi ama rakibi ikinci yarıda rakibi 28 sayıda tutmak maçı kazanma adına önemli bir mesajdı, ama sadece mücadele etmek yetmedi.

CSKA, ilk maçın yıldızı De Colo'ya çok önem almıştı. Sert ve faullü savunma yaptılar. Oyunun başında De Colo'nun neredeyse burnu kırılıyordu. Biraz sindi ve oyundan düştü Fransız yıldız.

Dün Guduric devredeydi. 27 sayı attı, ama bu kez yalnız kalan o oldu.

Tarık'taki cesaretin yarısı Barthel'de olsa, belki şu an farklı şeyler konuşuyor olabilirdi.

Her şey olabilir

İkinci yarıda CSKA'yı hücum ritminden çıkardık biz de çok zor pozisyon bulabildik. Bunlardan birinde Barthel tepede bomboş kaldı. Üçlüğü atsa maç CSKA için krize girecek. O ana kadar da 3'te 3'le oynayan Barthel, korktu, potaya bakmadı bile. Maç da o anda bitti Fenerbahçe için. Denemezsen kazanamazsın ki. Atacaksın o şutu arkadaş. Alternatifi olsa, ben seride bir daha Barthel'e süre vermem. Ama Ahmet yok, Vesely yok, mecbur oynayacak.

Bu kadar eksikle kazanmak için topun değerini de bilmek lazım. İlk üç periyot çok top kaybı yaptık. Sadece 9 asistte kaldık. İlk maç sonrası da yazmıştım. Fenerbahçe tam kadro olsa, kesin Final-Four'a kalırdı.

Ama halen herşey bitmiş değil. Şu ana kadar hiç bir takım 2-0 geriye düştükten sonra seri kazanamadı. Herşeyin bir ilki vardır. Yeter ki seri İstanbul'da 2-2'ye gelsin. Son maç her şey olabilir.

Anadolu Efes olayı çok tuhan bir boyuta getirdi artık. Bırakın orta karar takımları, CSKA ve Real Madrid maçlarında bile hiç heyecan yaşanmıyor neredeyse. Lacivert-Beyazlılar, Real Madrid'i son bir ay içinde sırasıyla 25, 27 ve 23 sayı farklarla yendi. Biraz boşvermeseler üç maç da 30'un üzerinde biterdi.

Muhtemelen 5 gün sonra da benzer bir senaryo yazılacak ve Anadolu Efes, bu yıl Final-Four'a çıkan ilk takım olacak.

Geçen yıl da benzer seviyedelerdi ve olası bir şampiyonluk kaçmıştı.

Şimdi de nazar değmesin, bir aksilik olmazsa Ergin Ataman ve öğrencileri hak ettikleri şampiyonluğa ulaşacaklar gibi duruyor.

İlk maç sonrası Real'in seriyi değiştirebilmesi için oyun anlamında bir çok şeyi daha iyi yapması gerektiğini belirtmiştim. Çünkü, Efes karşısında gerçekten çaresiz kalıyorlar. Dün de en önemli hücum opsiyonlarından Tavarez olmayınca, Efes savunması karşısında çok sıradan bir takım görüntüsüne büründüler.

Yürüyerek oynuyormuş gibi...

Efesli oyuncular ise bazı şeyleri çok kolaymış gibi yapabiliyorlar. Beaubois, Larkin, Miçiç ve Simon dörtlüsü (ki bu özellikte oyunculardan çoğu takımda sadece birer tane var), ikili oyun sonrası şut atabiliyor, potaya gidebiliyor, potaya atak ederken driplingi kesip orta mesafe şut atalabiliyor, ya da yardım gelirse boş oyuncuya asist yapabiliyorlar. Rakip hangi oyuncuya, ya da oyuncuların hangi özelliklerine önlem alacağını şaşırıyor. Çok geniş bir hücum repertuarları var. Hal böyle olunca da, sanki yürüreyerek oynuyormuş gibi 90'lı sayılara rahat ulaşıyorlar. Dün de 91 atıp, Madrid'i 23'e yatırdılar...

Tabii ki onca eksiğe ve coach Kokoskov'un yokluğuna rağmen bir Play-Off deplasmanında CSKA Moskova'ya karşı oynamak... Takımın ana unsurlarından, Vesely, Pierre, Ahmet ve Ulanovas'ın yanı sıra Jerrel ve Bobby Dixon da yoktu. Yardımı coach Erdem Can ve eldeki sağların bazıları 3 periyot çok iyi idare etti aslında. İlk yarıda yapılan yumuşak savunma ve yenilen 53 sayı sonrası, 3. periyotta rakibini 10 sayıda tutan Fenerbahçe Beko, final bölümüne 66-64 önde girdi. Ancak, dar rotasyonla verilen mücadele sonrası oluşan yorgunluk, buna bağlı top kayıpları, CSKA'nın Antonov ve Ukhov gibi oyuncularından bulduğu ekstra üçlük katkı maçı bir anda kopardı. Aslında oyun başa baş giderken biraz daha konsantre olunsa, başta Guduriç olmak üzere o üst üste top kayıpları yapılmasa CSKA Moskova'yı biraz daha stres ve baskı altına almak mümkün olabilirdi.

Kalan sağlar demiştik. De Colo 27, O'Quin 11 sayı attı. Neredeyse ekmeklerini taştan çıkardılar. Bu kadar eksiğin olduğu maçta Guduriç'in çok daha fazla sorumluluk alması gerekiyordu. Son bir aydır eskiye dönmüş durumda Sırp oyuncu. Dün de faydadan çok zararı oldu. Barthel, Melih ve Perez neredeyse hiç potaya bakmadı. Hal böyle olunca verilen mücadele sadece 3 periyot için yeterli oldu. Şunu gördük. Fenerbahçe Beko tam kadro olsaydı, CSKA'yı kesin elerdi... Ama hala umutlar tükenmiş değil. Yarın Pierre ve Ahmet büyük olasılıkla dönecek. İstanbul'da ise Vesely ve belki diğerleri... Sarı-Lacivertliler'in ligin ikinci yarısındaki yükseleşinde 4 kare as vardı. Vesely, De Colo, Guduriç ve Pierre. Bu dörtlü İstanbul'dan itibaren sahada olursa, hala Final-Four için şansımız olur.

Anadolu Efes, yarım kalan sezondan bu yana Final-Four'un, hatta şampiyonluğun en önemli adaylarından biri. Dün de Real Madrid karşısında bunu fazlasıyla kanıtladılar...

30 Mart'ta Madrid'de oynanan maça benzer bir görüntü vardı sahada. İlk yarıyı 42-41 geride bitiren Efes, maçı 108-83 kazanmıştı. Dün de ilk yarı 44-40 bitti, ikinci yarıdaki muazzam savunma sonrası bu kez fark 25 değil, 27 oldu.

Real, her ne kadar eksikleri olsa da 27 farkla yenilecek bir takım da değil. Ama Anadolu Efes bunu bu yıl hep yapıyor. Maçları kazanmıyor sadece, kazanırken rakibi adeta eziyor. Ergin Ataman dün özellikle ikinci yarıda takıma harika savunma yaptırdı. Tavarez'in etkinliği maç boyunca yoktu. Kısalara da ikinci yarı baskı yapılınca, Real Madrid resmen çaresiz kaldı. Efes maçın içine girmekte zorlandı. Uzun süre şut ritmini bulamadı.

Tavşan değil...

İkinci yarı itibari ile özellikle Simon ve Sertaç'in ikili oyunları derslik nitelikteydi. Bu ikisi, Real savunmasının kilidi çözerken, Beaubois, Miçiç ve Larkin, her ne kadar istenilen yüzde ile olmasa da üçlüklerde isabet buldu. Artık Sertaç'ın yedeği olan Dunston da, oyuna girdikten sonra pota altında hakimiyetini ilan edince ortaya harika bir galibiyek çıktı.

Yarın bambaşka bir senaryo yazılacak. İki takım da bu maça takılı kalmayacaktır. Ama görünen o ki, Efes'in silahları çok fazla. Real'e de çözüm üretebiliyor göründüler. İspanyol ekibinin seriye tutunabilmesi için Laso'nun şapkadan tavşan değil, bambaşka şeyler çıkarması gerekecek. Rehavete girmemek lazım ama Efes fazlasıyla güven veriyor...

Euroleague'de Play-Off heyecanı, bugün Anadolu Efes-Real Madrid serisiyle başlıyor. Fenerbahçe Beko ise yarın Moskova deplasmanında CSKA'yla karşılaşacak...Normal şartlarda Efes'in 3-0 ile seriyi geçmesini bekliyorum. İki yıldır şampiyonluğu fazlasıyla hak eden bir performans sergiliyorlar.Fenerbahçe sezona kötü başlayıp harika bitirse de sakatlık ve hastalıklarla sarsıldı. Bu şartlar altında işi zor görünse de hasta olan 3 isim son dönemde Euroleague'de neredeyse hiç süre almadı.

Euroleague'de yine iki ekibimiz de Final-Four kapısına dayandı. Son Final-Four'da birbiriyle karşılaşan temsilcilerimizden Anadolu Efes bugün Real Madrid'i ağırlıyor. Fenerbahçe Beko ise yarın Moskova'da CSKA deplasmanına çıkacak. 3 galibiyete ulaşan takımların tur atlayacağı eşleşmelerde Anadolu Efes evsahibi avantajına sahip olacak.

Müthiş bir hücum potansiyelleri var

Lacivert-Beyazlılar, sezona kötü başlasa da yeni yıldan itibaren müthiş bir ivme yakalayıp geçen yılki performansına ulaştı. Belki daha da iyi durumdalar. Takımda eksik yok. Müthiş bir hücum potansiyelleri var. Larkin-MicicSimon ve Beaubois gibi kısalar hücumlara yön verirken, diğerleri görevlerini harfiyen yerine getiriyor. Real Madrid'i son maçta deplasmanda 108-83 yenmeleri psikolojik üstünlüğü de onlara getiriyor.

Rahatlık pahalıya malolabilir

Real her ne kadar sorunlu olsa da geleneği, kazanma alışkanlığı ve eksiklere rağmen yıldızlar dolu kadrosuyla tehdit unsuru. En ufak bir rahatlık pahalıya malolabilir. Campazzo'dan sonra Gabriel Deck de NBA'e gitti. Anthony Randolph sezonu kapadı. Trey Thompkins sakatlıktan yeni çıktı. Normal şartlarda Efes'in 3-0 ile seriyi geçmesini bekliyorum. İki yıldır şampiyonluğu fazlasıyla hak eden bir performans sergiliyorlar.

Vesely'nin bu seride oynaması beklenmiyor

Fenerbahçe Beko da sezona kötü başlayıp harika bitirse de sakatlık ve hastalıklarla sarsıldı. Barcelona maçında sakatlanan Vesely'nin bu seride oynaması beklenmiyor.

Coach Kokoskov yerine Erdem CanAyrıca Kovid-19 vakaları da can sıkıyor. Şu an için 4 oyuncu ve coach Kokoskov hasta. Takımın başında yardımcı antrenör Erdem Can olacak. Bu şartlar altında Fenerbahçe'nin işi zor görünse de hasta olan 3 isim son dönemde Euroleague'de neredeyse hiç süre almadı.

Eksikler yetişirse tur umudu artar

CSKA'da da Mike James takımdan ayrıldı. Bolomboy uzun süredir yok. Fakat yine de Moskova'da avantajlı durumdalar. Fenerbahçe'de eksikler İstanbul'daki maçlara yetişirse, Sarı-Lacivertliler'in tur için umudu olacaktır. Tabii Vesely de bir sürpriz yaparsa, o zaman şansı daha da artar...

Vesely’den yoksun Sarı-Lacivertliler, kazanmaktan başka çaresi olmayan Real Madrid karşısında tutunamadı, maçtan farklı yenik ayrılıp ilk 4 şansını kaybetti. Fenerbahçe’nin Play-Off’a 6. ya da 7. sıradan mı gireceği bugün belli olacak.

Fenerbahçe Beko, son iki iç saha maçında Barcelona ve Real Madrid’e yenilince, ilk dört, yani saha avantajı şansını kaybetti. Barça maçında sakatlanan Vesely’den yoksun olan Kanarya, sezonun en değerli ismini fazlasıyla aradı. Vesely’nin yokluğunda oyuncular da maça fazla inanmamış göründü. Savunma sertliği beklenen düzeyde olmayınca Real çok rahat üçlük şansı buldu. Kaçan şutların da ribauntlarını alan konuk ekip maçı istediği tempoda götürdü.3. periyodun başlarında fark 8’e kadar inse de mola sonrası tekrar üçlük isabetler bulan Real Madrid, maçı 93-67 kazanıp Play-Off biletini kaptı.

Efes’le eşleşebilir

Maç boyu 15 top kaybı yapan, buna karşılık sadece 7 asist üretebilen Fenerbahçe’nin konsantrasyonu çok düşüktü. Bugün liderliği garanti olan Barcelona, Bayern Münih’i yenerse Fenerbahçe normal sezonu 6. bitirecek ve 3. olan Anadolu Efes’le eşleşecek. Eğer Bayern kazanırsa bu kez Fenerbahçe’nin rakibi CSKA Moskova olacak.

Sarı-Lacivertliler, kazanmaları halinde ilk 4 şansını son haftaya bırakacaktı. Ama maçın başında Vesely, sonlarda ise De Colo sakatlandı. Barça’ya tam 14 hücum ribaundu veren Kanarya, ayağına kadar gelen fırsatı tepti.

Maçın hikayesi ribauntlar... Fenerbahçe Beko, ilk periyot hariç yine çok doğru bir savunma yaptı, rakibi hücum ritminden çıkardı ama bunun karşılığını alamadı. Barcelona, kaçırdığı tam 14 şutun hücum ribaundunu alıp neredeyse tamamından ikinci şans sayısı bulunca kafa kafaya giden maçta büyük avantaj sağladı.Yenilgiden çok Vesely’nin sakatlığı daha mühim aslında Fenerbahçe Beko için. Umarım ciddi bir sakatlığı yoktur. O sakatlanmasaydı maçın rengi tamamen farklı olurdu diye düşünüyorum. Daha ilk periyotta kenara gelen Vesely’nin yerine giren uzunlardan Barthel, Ahmet ve Eddie hiç katkı veremeyince Fenerbahçe pota altında büyük sorun yaşadı. Sadece O’Quinn’in ekstra performansı da Barça karşısında o bölgede yeterli olmadı.

Doğru strateji sekteye uğradı

Sarı-Lacivertliler’in son dönemdeki başarısındaki en büyük rol De Colo-Vesely-Guduric ve Pierre dörtlüsünde. Diğerleri zaten kısıtlı katkı veriyor. Barcelona, Pierre’in sırtı dönük oyunlarına önlem almış. Kanadalı hiç oyunun içine giremedi. Vesely sakatlandı. Sadece De Colo ve Guduric’le de Barcelona’yı yenemezsiniz. Brown 8’de 1’le oynadı. İlk şutunda üçlük bulan Melih, bir daha top kullanmadı. Kokoskov, rakibin oyun kurucuları Calathes, Bolmaro ve Westerman’ın şutlarını riske etmişti. Kuric’in üçlükleri tamam ama Westerman’dan 3, Calathes’ten de 1 tane gelince, doğru strateji biraz sekteye uğradı.

Yine de takımın mücadelesi, kazanma azmi üst düzeydeydi ama Barcelona’yı yenmek istiyorsan, 14 hücum ribaundu vermeyeceksin, oynayan herkesten katkı alacaksın. Yoksa olmuyor.

Euroleague'de salı günü Madrid'de Real'i 25 farkla yenen Anadolu Efes, son 10 maçta 9 galibiyet elde eden formunun zirvesindeki Baskonia'yı da uzatmada devirdi, Play-Off öncesi saha avantajını elde ederken, rakibin umutlarını son haftaya bıraktı... Real zaferi sonrası Efes çok da motive görünmedi. Simon-Sertaç ikilisi ile skor üreten temsilcimiz, 2. periyotta 14 sayılık farkı (38-24) yakalamasına rağmen savunmada gereken sertliği gösteremeyince oyunu bir türlü koparamadı. Baskonia, kazanmaydı Play-Off için büyük avantaj sağlayacaktı. Bunun bilincinde oynadılar. Polonara 5 numaraya geçince eşleşme avantajını çok iyi kullandılar ama tabir caizse yürüyerek oynayan Efes'i yenmeyi başaramadılar.

Aklı başına geldi

Larkin ilk 25 dakika hiç ortalarda görünmedi. Miçiç de faul problemine girince oyun ritmi bozuldu. Ama Amerikalı yıldız son bölüme 6 üçlük sığdırınca Efes 92-89'luk üstünlük sağladı. Miçiç son savunmada Henry'e faul yapsa maç daha erken bitecekti belki ama bu seviyedeki oyunculara yakışmayan savunma hatası sonrası Vildoza'nın üçlüğü ile mücadele uzatmaya gitti.

Efes'in aklı başına uzatmada geldi. Yine Larkin'in sayıları, Moerman-Singleton ikisinin pota altı savunmasındaki etkinliği ile uzatmadaki 5 dakikada 10 fark yapan Lacivert-Beyazlılar, 21. galibiyetini alıp son haftaya saha avantajını kaparak girdi.