MENÜ

Kendi Kalesine Atılan En Güzel(!) Gol

Abone Ol Google News

Burada ele aldığım konularda, iletişim/pazarlama ve rekabet yönetimi alanında yurt dışından hep iyi örnekler verdik. Tüm Türkiye’nin zaman zaman düştüğü “Avrupa ne yaparsa yapsın iyidir” tuzağına düşmeden bir konuyu ele almam gerektiğini düşündüm. Avrupa’nın göbeğinde, medeniyetin “beşiğinde” yaşanan bir Şampiyonlar Ligi Finali rezilliğine ve tarihin kendi kalesine atılmış en güzel golüne değinmemek olmazdı.

Haberin Devamı

Öncelikle işin insani boyutunu konuşmak gerek. Bileti olan taraftarların stada alınmamasından tutun da polisin agresif bir şekilde futbolseverlere müdahalesine kadar tamamiyle korkunç bir süreç. İngiliz ve Fransız tarafları bu süreç için birbirlerini suçlayarak; Fransız tarafı ve UEFA 75 bin adet olması gereken bilet miktarının sahte biletlerle 110 bin adet olduğunu, İngiliz tarafı ise bilet okuyucularının problemli olduğunu belirtmişti. Ne olursa olsun, bir senelik futbol takviminin içindeki en büyük organizasyon olan Şampiyonlar Ligi Finali’nin taraftar açısından bu hale gelmesi çok ama çok büyük bir skandala ve çok fazla insan mağduriyetine yol açmıştır.

Haberin Devamı

İşin bir de futbol boyutuna gelirsek, bu olaylardan ve iddia edilene göre program akışındaki sorunlardan kaynaklı 36 dakikalık, tam 3 kez yaşanan maçın başlangıcının ertelenmesi konusu var. Maç başlangıcına kadar nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir Şampiyonlar Ligi Finali ve bu finalin ‘medeniyetin beşiği’ olarak gösterilen lokasyonu Paris var...

Sonuç olarak iletişim anlamında UEFA bir açıklama yayınladı ve bağımsız bir rapor hazırlandığını duyurarak, taraftarlardan özür diledi. UEFA'dan yapılan açıklamada, "UEFA, Şampiyonlar Ligi finali öncesinde korkutucu ve üzücü olaylar yaşamak ya da bu olaylara tanık olmak zorunda kalan tüm taraftarlardan içtenlikle özür dilemektedir. Hiçbir futbol taraftarı bu duruma düşürülmemelidir ve bu bir daha yaşanmamalıdır." ifadeleri kullanıldı.

Yetmez. Sorunu yaşayan tüm taraftarlara bir paydaş iletişimi yapılması, gerekirse maddi ya da manevi tazminat ödenmesi şarttır. Hangi taraftarın ne zahmetlerle, fedakarlıklarla oraya geldiğini bir saniye düşünseniz bile yapılan ayıbın büyüklüğü ortaya çıkıyor.

Başlığımızda da belirttiğimiz gibi “Kendi Kalesine Atılan En Güzel Gol” çünkü bu durumun herhangi başka bir Doğu Avrupa veya Akdeniz ülkesinde gerçekleştiğini düşünmek bile istemiyorum. Herhalde o ülke bir daha herhangi bir organizasyona bırakın ev sahipliği yapmasını, aday bile gösterilmesi imkânsız olurdu!

Bu vesileyle Cem Yılmaz’ın Yahşi Batı filminde söylediği bir repliği tekrar hatırlatmak isterim:

“Batı’nın iyi yanlarını alacaksın”...

YORUM YAZ