Arama

Popüler aramalar

Panorama

Çok acayip bir yıl geride kaldı, kalıyor. Geri dönüp baktığımızda her sene daha ne yaşayabiliriz desek de Türkiye’de ve en önemli gündem meselesi olan futbolda tarihe not düşecek birçok olay yaşandı. Ben de yazılarımda 3 seneyi devirdim ve yapay zekayı çok kullanan biri olarak düşündüm ki, neden 2025 yazılarımdan yapay zekayı kullanarak çıkarımlar yapmayalım.  Bu senenin son yazısında yapay zekaya 2025 yılında nelerden bahsettiğimi, hangi başlıklara değindiğimi çıkarttırdım.

Haberin Devamı
  • Bahsettiğim konuların %29,7’sinde, liyakat, adalet, toplum, kültür ve iletişim hatalarından bahsetmişim.
  • Kendimi de medyayı da eleştirdiğim bir konu olan “hakemleri konuşmamak” açısından fena değilmişim ama en çok bahsettiğim konular arasında 4.sırada yer alıyor. Bir özeleştiri yazıyorum buradan kendime. 2026’da çok daha az yazmaya çalışacağım.
  • 4 büyükler arasında, %39 oranında Galatasaray’dan, %35,6 oranında Fenerbahçe’den, %17.1 oranında Beşiktaş’tan, %8.3 oranında da Trabzonspor’u yazmışım. Kelime olarak da en çok “Fenerbahçe” kelimesini kullanmışım.
  • En çok Galatasaray’ın iletişimini, bu noktada da en çok Metin Öztürk’ü ve Okan Buruk’u eleştirmişim. Tabii ki hepsi iletişim açısından.
  • Yazılarımı analiz edip, ne anlatmışım, ana fikir ne olmuş, 3 tane madde sıralamasını istediğimde ise şu başlıklar ortaya çıktı;
    • Liyakat, Adalet ve Kurumsal Sorumluluk
    • İletişim, Söylem ve Kurumsal Kimlik
    • Toplumsal Sorumluluk ve Umut
  • Son olarak 2025 yazılarımdan bir mesaj istedim ve şunu söyledi; "Futbol ve toplum, liyakat, adalet ve iletişim sorumluluğu temelinde yapılanmalıdır. Kurumlar, yöneticiler ve liderler, kodlarına uygun, ölçülü ve sorumlu davranmalıdır. Aksi takdirde, toplumsal çürüme ve yozlaşma devam edecektir. Umut ve başarı, sadece kazanmaktan değil, toplumsal sorumluluk ve adalet temelinde inşa edilir."

İletişim Profesörü Icardi

Icardi’yi sevmeyen varsa da saygı duymayan az kişi vardır diye tahmin ediyorum. Zaman zaman yaptıklarında, özellikle Fenerbahçe ile ilgili olanlarda dozu da aştığı doğrudur. Ancak futboluyla, karizmasıyla futbolumuzun yakın tarihine damga vurduğu kesin. Bunu aynı zamanda iletişim becerileri ile de yapıyor. Ciddi anlamda bir iletişim üstadı. Son dönemde yaşanan herkesin “Icardi krizi” diye tabir ettiği dönemi muazzam bir ustalıkla geçti. Tabi iletişim vaadinizi, güvenle perçinlemezseniz boşa düşersiniz. Bu da aksiyonla olur. Kasımpaşa maçında da çok daha iyi bir Icardi izletip, üzerine en çok gol atan yabancı rekorunu da kırınca tüm süreci şahane taçlandırdı. Son olarak Hagi ve Metin Oktay’a yazdığı mektupla da kreşendoyu yapıp, kartvizit bıraktı. Çok fazla söze gerek yok, Galatasaray taraftarının son maçta açtığı “bir futbolcudan daha fazlası, ruhumuzun bir parçası” pankartı her şeyi anlatıyor. Icardi artık Galatasaray’ın ruhuna işlemiştir. Bunu sözleşme yenileme, yenilememe için belirtmiyorum, Icardi buna göre bir tavırla, yaklaşımla karşılaşmalıdır. Sonucu ne olursa olsun, bu hikaye güzel bitmelidir.

Haberin Devamı

Son olarak bir iletişim uzmanı adayı da bence Tedesco’dur. Başarı gelirse çok daha etkili ve camia liderliğine soyunan bir Tedesco görebiliriz. Fatih Tekke de bu açıdan umut vadeden bir isim. Sergen Yalçın’ın ise, “söylediğin her şey gerçek olsun, her gerçeği söyleme” taktiğine, bulunduğu konum gereğine bir göz atması faydalı olur diye düşünüyorum. İletişim açısından en çok eleştirdiğim isim olan Okan Buruk ise dönem dönem alkışı, dönem dönem de eleştiriyi hak ediyor.

Kulüpçülük Gözleri Kör Etmesin

Masumiyet karinesi çok önemli ve bir gün herkese lazım olabilecek bir şeydir. Bu ülkede neyin ne olduğunu çok geç anlayabildiğimiz devasa davalar, olaylar yaşandı. Bugün de toplumun neredeyse her kesimine uzanan çok acayip bir davalar bütünündeyiz. Bahisten, uyuşturucuya, yolsuzluktan, burada yazmak istemediğim birçok suça kadar, her türlü suç dosyası neredeyse açık. Kişiler bağlı oldukları kurumları elbette bağlar ancak hiçbir sonuç görmeden, insanların özel hayatlarını yaralayacak hareketler, paylaşımlar çok üzücü, korkutucudur.

Son olarak herkese şahane bir 2026 yılı diliyorum. Sağlık ve umut dolu, hayal kurabildiğimiz, önce kendimiz, sonra ailemiz, sonra sevdiklerimiz, sonra ülkemiz ve dünya için daha iyiye gittiğimiz bir yıl olmasını diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü