İlaç Gibi Şampiyonluk

Herhalde son 11 seneye baktığımızda, Fenerbahçe’nin sportif anlamda tekrarını en çok yaşamak isteyeceği başarı Euroleague şampiyonluğu olurdu. Adeta camianın imdadına yetişir gibi, Türk basketbolunda Anadolu Efes ile beraber lokomotif kulüp görevini üstlenen Fenerbahçe Beko, hikayesi zor, çetrefilli bir yolculuktan sonra kupayı ikinci kez kazandı. Avrupa’nın tepesi çok değerlidir ve önemlidir, tebrikler Fenerbahçe Beko, basketbol şube yönetimi, teknik kadro ve oyuncular…
Haberin Devamı ›
Kimilerine İlaç Gibi Gelmeyen Şampiyonluk
Ali Koç’un “kazanmamızı isteyen gerçek Fenerbahçeliler” söylemi, Hakan Safi’nin Fenerbahçe’nin kazandığı şampiyonluktan sonra bile hemen Galatasaray’ı hedef alması, “bir şeyler kutluyorlar” dediği kupanın 25. şampiyonluk olması, Melih Mahmutoğlu’nun kaptanı olduğu takımın kazandığı kupanın hemen ardından Galatasaray ile direkt karşılaştırmaya girerek, burada tekrar etmeyeceğim sözler söylemesi… İşte Fenerbahçe’de değişmesi gereken genel ruh hali tam olarak dünkü maç sonrası başkanından yöneticisine, kaptanından oyuncusuna sirayet eden ruh halidir… 8 sene sonra tekrar basketbolda Avrupa’nın zirvesine oturmuş bir takıma hiç ama hiç yakışmadı, yakışmıyor… Mauro Icardi’nin Ali Koç ile yaptığı tüm göndermeleri de Melih Mahmutoğlu’nun söylemiyle aynı yere koyduğumu, aynı şekilde onun da yaptığının yanlış olduğunu belirtmem gerekir. Icardi demişken de dünkü kutlamalara değinmeden geçemeyiz.
Haberin Devamı ›
İyi Niyetli Bir Çalışma
İlk duyduğumda çok emin olamadığım bir kutlama fikriydi açıkçası. Halihazırda bu boyutta olmasa da yine ciddi boyutlarda etkinlik yapmış, düzenlemiş bir insan olarak, mesleki deformasyon sebebiyle kafamda oluşabilecek sorunları, engelleri hemen düşünmeye başlamıştım. Fakat, ne olursa olsun, farklı bir şey denemek, 1 milyon kişiye varabilecek bir etkinliğe cesaret etmek bile tebrik edilesi bir durum. Bu yüzden her zaman bu etkinlik iyi niyetli bir çalışma olarak kalmalı. Güzel bir denemeydi ama statta kutlamanın kültürü, alışkanlığı başka diyerek, zaman zaman sürekli aynı çalan şarkıları hatırlayıp gülerek, acayip yağmura ve tüm gecikmelere rağmen uzunca süre orada kalan Galatasaray taraftarını överek, yağmur ve sürekli şarkıları sarkıtan sanatçılar karşısında adapte olamayıp, re-aktif davranamayan organizasyon firması ve kulüp yetkililerine dertlenerek bu süreci geride bırakmak lazım. Bu arada net bilgim yok ancak neredeyse eminim ki organizasyon firması mutlaka değişen koşullara adapte olmak adına öneriler ve planlar sunmuştur ancak kulüp yetkililerinin inisiyatif alamamıştır diye tahmin ediyorum. Dünkü sorunlar herkesin gözü önünde oldu ve bunları anlatmaya gerek yok. Ama çözümü konuşmak gerekir. Naçizane iletişim sektöründen biri olarak önerim şudur; oraya katılan herkes kulübün akıllıca bir şekilde yönlendirdiği gibi GS Plus app üyesi olduğu için, iletişim bilgileri mevcut. Kutlamaya katılan herkese ayırmaksızın bir forma hediyesi ya da benzer bir ürün hediye bence şart. Ama’sız, fakat’sız, etkinliğin sorunlu geçtiğini kabul edip, gereğini yapacak kadar büyük bir kulüptür Galatasaray, yönetimin sanki bir şey olmamış gibi davranmaması gerekir.
Haberin Devamı ›
Umarım Bir Gün…
Premier Lig’in son gününde, özellikle ikinci yarılarda heyecanlı anlar yaşandı. Ancak dünün en güzel görüntüsü, geçtiğimiz haftalar City’i FA Cup finalinde yenerek tarihinde ilk kez kupa kazanan Crystal Palace’ı alkışlayan Liverpool ve sonra Liverpool’u da şampiyon olduğu için alkışlayan Crystal Palace takımıydı. Ben de cumartesi günü benzer bir heyecan ve merak ile Göztepe’nin Galatasaray’ı alkışlayabileceğini bekledim ancak tabi ki toplum olarak o kadar ayrıştık ki, birilerine kutlamak, kazandığını kabul etmek falan, aman ha, çok zayıf gösterir bizi, sakın…
Son hatırladığım alkış, Süper Kupa’da 5-0 yenildikten sonra ezeli rakibini alkışlayan Galatasaray takımı… Çoğu kişiye göre orada alınan mağlubiyet ve bunun yararlı bir şekilde sindirilmesi Galatasaray’ın senesini kurtardı. Mağlubiyeti veya rakibinin başarısını hazmetmek ve tebrik edebilmek belki de o yola giden bir tavırdır, kim bilir…