MENÜ

Galatasaray'da Beklenti Yönetimi

Abone Ol Google News

İletişimde ya da hayatın her alanında kullanabileceğiniz bilinen, çok basit ama bir o kadar da etkili bir formül vardır. Algı – Beklenti = Tatmin. Biraz temel matematik bilgisi kullanarak anlayabileceğimiz üzere, beklenti ve tatmin ters orantılıdır, algı ve tatmin ise doğru orantılı. Yıllarca şarkılara da konu olmuş, “beklentiler sadece üzer” söylemi burada da karşımıza çıkıyor. Özetle, beklentiyi ne kadar doğru yönetip, azami seviyede tutarsanız ya da algıyı kontrol edip ne kadar yukarı taşıyabilirseniz, tatmin de yüksek olur.

Haberin Devamı

Son dönemde Galatasaray’da yaşanan derin krize de bu açıdan bakmak, süre gelen olayları anlamamıza yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Sürecin en başına dönersek, sayın Burak Elmas’ın seçim öncesi, sırası ve sonrasında yarattığı beklentinin, şu an taraftarlar nezdinde ortaya çıkan hoşnutsuzluğun bir numaralı sebebi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sponsorluk anlaşmalarından transferlerin zamanlamasına, Kemerburgaz projesinden basketbol salonuna kadar neredeyse her konuda yarattığı beklentinin altında kaldı diyebiliriz. Seçim öncesi taraftara sunduğu ve gerçekleştirebildiği tek vaadi ise, Fatih Terim’di. Geçtiğimiz günlerde, bu denklemden Fatih Terim’i çıkarmasıyla birlikte, ateşten gömleği giydi. Fatih Terim’in gönderilmesinin teknik sebeplerine veya doğru/yanlış ayrımına burada girmeyeceğim, öyle bir uzmanlığım da yok ancak sürecin iletişim açısından yönetimine değinmemek olmaz.

Haberin Devamı

Galatasaray Spor Kulübü yapısı gereği yarıştığı her branşta zirveye oynama hedefi olan, yarışmacı bir kulüptür. Branşların da lokomotifi futbol olduğuna göre futbolda, özellikle Türkiye ikliminde “sabır” kelimesi, hiçbir zaman arkasında durulabilen bir kavram olmamıştır. Bunu ülkede belki tek yapabilecek teknik direktör olan Fatih Terim ile, hocanın da birçok kez söylediği üzere, bir projeye başlanıldı. Bu yolun zorlu ve çetin olacağını bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Bu söylemi de en başından beri sahiplenen Burak Elmas’ın, işler kötü gittiğinde bu söylemi kuvvetlendirecek şekilde, zaman zaman hocanın yanında olduğuna dair açıklamalarda bulunsa da tam anlamıyla bunu taraftar nezdinde gerçekleştirememiştir. Saha sonuçları kötüleştiğinde, kamuoyunda ortaya çıkan Fatih Terim eleştirilerinde, sonradan sahici olmadığını anlayacağımız 3 adetlik bir tweet serisi ile açıklama yapmıştır. Tüm bunların yanında, bir “yardımcı antrenör” krizi ile de sürecin yönetimi iyice yoldan sapmış ve yolların ayrılmasına kadar gidecek bir hadiseye dönüşmüştür. Sadece 6 ay önce, Galatasaray’ın yaşayan efsanesi Fatih Terim’le yola çıkıldığında, seçime giren adaylar arasında hoca ile uyumlu bir şekilde çalışabilecek tek aday Burak Elmas’tı diye düşünüyorduk ama Avrupa’da elde edilen başarıya rağmen, ligdeki kötü sonuçlar, “proje” diye yola çıkılan yolculuğun sonlanmasına, taraftar nezdinde hiçbir beklentinin yönetilememesine ve sonuç olarak da Fatih Terim’i seven, sevmeyen herkesin tatminsizliğine yol açmış durumda.

Kapalı kapılar ardında ne yaşandı belki şu an öğrenemeyeceğiz ama bu süreç çok daha güzel bir şekilde yönetilerek ligdeki beklenti düşürülüp Avrupa’daki başarı algısı üzerinden bir iletişim yürütülebilirdi. Fatih Terim ile ilgili farklı tasarruflar da olduysa; Sportif Direktörlük gibi, bunlar taraftara anlatılabilirdi veya hoca ile naçizane sürdürmeyi sonuna kadar hak ettiği Avrupa mücadelesi sonunda oturup konuşulup sene sonu bir karar verilebilirdi. Tabii biz içinde olmadığımız için buradan konuşmak kolay diyebilirsiniz ancak talip olunan ve oturulan koltuklar, bu gibi durumları iyi yönetmeyi gerektiriyor.

Haberin Devamı

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, yöneticiler Işıtan Gün ve Selim Sefada’nın ortaya çıkan tweetleri konusunda Burak Elmas’ın aldığı tavır da kabul edilebilir değil. İçeriğine girmeden söylemeliyim ki, büyük bir eksi daha yazıldı hanesine…

Sonuç olarak, şu a’nda Galatasaray’ın başkanı sayın Burak Elmas, saha sonuçlarından direkt sorumlu hale gelmiş ve yeni hocası Domenec Torrent ise anlık, hızlı sonuçlara mecbur durumda. Geldiğimiz nokta ne Burak Elmas’a ne de Domenec Torrent’e yarıyor gibi duruyor. Sürecin en çok yaradığı isim ise az çok belli gibi…

YORUM YAZ