MENÜ

Darısı Başımıza

Abone Ol Google News

Geçtiğimiz günlerde, futbol tarihinin en pahalı forma anlaşması imzalandı. Genelde Premier Lig’in en pahalı anlaşması olarak haberlerde yer aldı, Premier Lig dünyanın en büyük ekonomi hacmine sahip olan lig olduğu için otomatik olarak futbolun en büyük forma anlaşması dememizde bir sakınca yok. Manchester United, Adidas ile 10 yıllığına 900 milyon pound üzerinden, halihazırdaki anlaşmayı uzattığını açıkladı. Bu rekor, diğer büyük takımların sözleşme yenilenme zamanı geldikçe tekrar tekrar kırılacaktır. Çünkü İngiltere’de takımların elde ettiği gelirler, takımların kendi yönetimi ve yaklaşımı ile ilgili olsa da ligin değeri de buna çok büyük etken. Birbirini besleyen, içe içe geçmiş bir marka değerinden bahsetmek mümkün.

Haberin Devamı

Çok büyük taraftar kitleleri olan takımlara sponsor olmak isteyen markalar, bir de Premier Lig gibi şu an tartışmasız en ilgi çekici ve en büyük liginde logolarını görmek, göstermek istediğinde rakam da haliyle büyüyor. Bizim ligimizi ve takımlarımızı bekleyen en büyük tehlikede, yenilenecek forma sponsorluğunun nasıl ve hangi meblağ üzerinden yenileneceği konusu. Bildiğim kadarıyla Galatasaray şu an yenilenmeye en yakın konumda. Eminim birçok kulüpte de bu dönem yaklaşıyordur veya elbet yaklaşacak. Sorunumuzu çözmezsek uzun yıllar çok düşük bir tutar üzerinden anlaşmalar gerçekleştirilecek.

Haberin Devamı

Bu sorunumuz; ligimizin marka değerini düşüren her şey. Bu sezon ligimizde rekabet edelim ancak Avrupa konusunda destek anlamında birleşelim. İmalı, somut kanıtlardan uzak açıklamalardan kaçınalım. Hakem değil futbol konuşalım. İşin magazin boyutunu değil, taktik boyutlarını konuşalım. Bu alan hepimizin, Türkiye’de bazen, toplumsal olarak yaşadığımız kötü bir hadisenin etkilerini bile futbolda milli takım veya kulüp düzeyinde alınan iyi bir sonuçla unutabiliyoruz. Gerçi çoğu şeyi çok hızlı unutuyoruz ama… Olsun, Türkiye için spor en az turizm kadar önemli ve artık yeni bir bakış açısına ihtiyacımız var. Yeni sezon başlarken, biz yine bunları söylemiş ve dilemiş olalım. Gerisi bu durumlara karar veren yöneticilerde ve futbolun içindeki aktörlerde.

Yayının İyisi, Kötüsü Olur…

Zalgris- Galatasaray maçında yaşanan yayın sorunu haliyle çok büyük tepkilere yol açtı. Çok da haklılar aslında, normalde hata tabii ki olur, ancak bu 1, bilemediniz 2 dakika sürer. Bu sefer neredeyse ilk yarı boyunca bir problem yaşandı ve taraftarlar takımlarını bu sezon ilk kez seyrederken resmen çile çektiler. Bu da insanları muhtemelen kaçak yayınlara yönlendirdi.

İnsanlar hem para ödediği şeyi izleyemedi, hem de mecbur kaçak yayın izlemek zorunda kaldı! Bu sorunun sadece Galatasaray maçında yaşanması konusunda ise komplo teorilerini saçma buluyor, bunun taleple ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bugünkü maçı başka bir yayıncı kurum yayınlıyor, sanırım risk almamak adına bir önceki yayıncı bu maçı yayınlamak istemedi. Umarım bir sorun olmaz ve taraftarlar cam gibi bir görüntüde maçını izler. Bu sorunları konuşmadığımız bir sezon olur olsun!

Not olarak, Galatasaray Youtube kanalı, katıl üyelerine Icardi’nin gelişini canlı ve özel bir şekilde vermeye çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü belli bir kısmı internet üzerinden verilen yayında, bağlantı sorunu sebebiyle yayın aktarılamadı. Ne ilk kez oyuncu geliyor, ne de ilk kez internet üzerinden yayın yapılıyor. Bir önceki yazılarda da söylediğimiz gibi, destek bekliyorsanız, bunun da karşılığını vermelisiniz. İçerik anlamında ciddi bir artış olsa da bence Icardi gelişiyle beraber gündem olmamış, çok büyük bir hataydı.

Haberin Devamı

İşte bunların hepsi marka değeri…

 

YORUM YAZ