Arama

Popüler aramalar

Sönük bir kupa

Haberin Devamı

Fortis, oynanan maçın bir final olduğunu vurgulayacak tefrişatı yapmasına karşın ne tribünlerden şampiyonluk şarkısı söylendi, ne de sahadaki takımlar Türkiye’nin tüm takımlarını arkada bırakmış bir zirve bilinci ve coşkusu gösterdiler. Ligin ikinci yarısındaki futboluyla herkesi yenebileceğini kavrayan ve hocasına inanan Erciyes ile en iyi topunu oynamadığında kimseyi yenemiyeceği ruhuna işlenmiş olan, ve Tigana’ya bağlılığı türlü şekillerde sarsıntıya uğrayan Beşiktaş arasındaki maçta daha bütünlüklü hareket eden taraf Erciyes idi; ki normaldir. Beşiktaş’ta Rico-Burak-Bobo ve Nobre’den oluşan, “Salt hücumcular” ileride bir dörtlü kurdular ama yaptıkları işler bakımından ne baklava gibi lezzetli ne de elmas gibi ışıltılıydılar. Gerideki, “Salt savunmacılar” Gökhan ve Baki aksamadılar. İleridekiler Burak’ın faul çalma gayretleri dışında iş yapmayınca Beşiktaş’ın oynayacağı futbol orta sahasının yapacağı katkıya bağlı kaldı. Ali ile İbrahim’in yerleşik savunmalar üzerine yaptığı koşular da ezici olmaktan uzaktı. Erciyes’de Cenk oyundan çıkıp Lazarov da tempo düşürünce, ileride topa basabilen kimse kalmadı. Tehditkar duruşlarını yitirdiler. Beşiktaş’ın dört hücumcusunun geriye dönmediği bir oyunda Erciyes’in hücuma adam göndererek ilerde rahat rahat adam yapılandırıp maça hakim olması mümkün olabilirdi. Beşiktaş’ın gol atamadığı her dakika oyun disiplininden uzaklaşabileceği düşünüldüğünde psikoloji Erciyes’in lehine gelişiyordu. Ancak hiçbir Süper Lig takımının iyi anlaşmayan dört kişiye kupa vermemesi gereken bir maçta golü yiyip şanslarını yitirdiler.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Mucize‘’

10 Mayıs 2007, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Her şey geçici‘’

10 Mayıs 2007, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI