MENÜ

Neredesin Alex?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin, nasıl oynayacağı ezbere bilinen, hiçbir sürprizi olmayan rakibi önünde sahanın her bölgesinde zaafiyete düşmesi anlaşılır gibi değildi. Denizlispor, Fenerbahçe’ye yalnızca kalabalık defans içine yapılacak ortaları bırakıp inisiyatifi eline geçirdi, kontrolü hep elinde tuttu. Takım gibi oynayıp, hakkıyla kazandı... Denizlispor açısından iki temel strateji, savunmaya kalabalık dönmek ve orta sahadan çabuk çıkıp hücum organizasyonlarını çabuk gerçekleştirmekti. Bu bakımdan, orta sahasını savunma ile hücum bölgesi arasında daha fazla koşturan taraf Denizlispor oldu. Gerçi Denizlililer oyunun başındaki yavaş tempolu ve topu ceza sahasına kaldırmaya dayalı ataklarında bile Fenerbahçe savunmasının hatalarından fırsatlar yakalamışlardı ama savunmanın gerisine ve kanatların açıklarına doğru topu yere indirdikleri ataklarda fark yaratacakları sayıda vuruş yakaladılar. Yakalanan bu fırsatlarda orta sahadaki Miikka, Timuçin ve Serhat’ın olması öğretici bir ders gibiydi... Alex’in maç boyu sorumluluk alıp ekstra bir gayret içine girmemesi kadar, devre arasında antrenmansız gelen Anelka’nın takımın en gayretli adamı olması, forvetin yalnız 1, savunmacıların ise 3 (2 Önder, 1 Luciano) gol girişiminin olması da acaipti. Fenerbahçe’nin mağlubiyeti değil, böyle zamanda kötü oynayıp güven sarsıcı şekilde yenilmesi önemli.

YORUM YAZ