Kontrastlar içinde

Haberin Devamı ›
Tek santrfor ile oynayan Horozlar orta sahadan Serhat, Mikka ve Ümit’i ceza sahasına yaklaştırıp kanatlardan da Güven’i ve fırsatını bulunca da Mustafa Keçeli’yi göndererek cüretkar bir hücum yapısı oluşturmuşlardı. ilk 10 dakikada dolgun bir yan top üretimi sağlayarak Ersen’e uygun bir taktik uygulayacaklarını düşündürüyorlardı. Bu yan topların önemli bir kısmıyla buluşup maçın başında öne geçtiler. Yeşil - Siyahlılar ilk 10 dakikalık iyi oyununun ödülünü bir golle bulduktan sonra hiçbir haklı nedene dayanmaksızın hücumu terkedip geri çekilerek, ikinci golü zihinlerinde bile canlandırmadan oynamaya başladılar. Maça 4-4-2 düzeninde Okan ve Altan’ı kanatlara çekerek başlayan Konyaspor ilk bölümde topların önemli bir kısmını Tayfun’a uzun ve yüksek oynayarak kullandı. Misafir takım hücum bölgesine Altan ve Okan ile girmeye başladıktan sonra 14 ve 25. dakikalar arasında 4 gol pozisyonu yarattı. Okan’ın ön direğe yerden ve sert ortaları Denizli’ye ciddi bir gözdağı verirken Altan ise tekniği ve kıvraklığıyla hem kanatta hem de içeri girip top ararken çok özel bir futbolcu olduğunu kanıtlıyordu. Buna karşılık Denizlispor’a benzer bir misyon ile gelen Ümit takımını hep eksik oynattı. Her zaman öyle kör noktalara ve öyle isteksiz gitti ki pas alması mümkün değildi. Hiç top kapmadı, alan savunmasında geç kaldı. Hiç iyi pas üretmezken tek driplingini 43. dakikada yaptı. Maç, 2. yarıda da aynı yapı içinde giderken 1-1’den sonra Ümit’in yerine Alp’in girmesiyle Horozlar hücumu da takım halinde oynamaya başlayınca 4 becerikli hücumcuyla oynayan Konya’nın avantajı dezavantaja döndü. Denizli Altan ve Okan’ın geri dönememesi üzerine orta sahayı tamamen ele geçirip kanatları da devreye sokarak cezasahasına arka arkaya toplar soktu. Ancak ortasaha oyuncularının bitirici vuruş eksikligi yüzünden tökezlediler. Ersen’in kafa golüyle gelen galibiyet, Denizlispor’un nasıl oynayıp hangi riskleri göstermesi açısından mutlaka öğretici bir ders olmalıdır..