Koca Yusuf
Haberin Devamı ›
Beşiktaş daha ilk dakikada kullandığı kornerde, sürüyle Galatasaraylı’nın kimseye nefes aldırmaması gereken ceza sahasında, Sivok ile öyle rahat bir vuruş yaptı ki, Sarı-Kırmızılılar’ın sezonun en ezici tezahürat baskısı altında oyuna konsantre olamadıkları besbelliydi. Ancak Denizli, orta sahadaki büyük üstünlüğüne rağmen takımını geri çekince, Galatasaray’a top yapıp toparlanma şansı verdi. Taraftarın ‘Saldırsana Kartal’ tezahüratı Denizli’nin duymazdan geldiği haklı bir eleştiriydi. Eğer Galatasaray iki kez Kewell, bir de Baros’un kullanmadıkları pozisyonlarda öne geçseydi işler çok karışırdı.
Mustafa Denizli’nin takımına güvendiği maçlarda direnen Kartal, hocalarının korkularının kurbanı olabilirdi. İkinci yarıya Zan’ı her koşulda geçen Baros’un kaçırdığı golden sonra, Kewell’ın golüyle girilince, Denizli Yusuf’u oyuna almaktan başka bir şey yapmadı: Bir penaltısı verilmeyen Yusuf yoktan var ettiği golle maçı kurtardı.
Topal’ın kalesine bir gol ve asistle oynadığı bir defans karşısında Denizli’nin böyle bir silik hücum tasarlaması inanılmazdı.
Bütün doğrularını ret edip adım adım geliştirdiği bir futboldan vazgeçerek ‘özel maça’, takımını kendi oynadığı futbola yabancılaştıracak uygulamalara kalkışmak bir şampiyonluğu elde etmenin en zor yoludur.
Taraftar katkısı, kulübe katkısından büyüktü.