Kırmızı Alarm!

Haberin Devamı ›
Oyuna Ankaragücü çok yüksek bir tempo ile girip hemen gole yönelerek, deplasman mahcubiyeti ile zaman kaybetmeyeceğini gösterdi. 4-3-1-2 gibi oynayan misafir takım, soldan Batista’yı sık sık ileri çıkartıp hücum bölgesine rahatça sarkıyordu. Buna karşılık Denizlispor sistem değişikliği arayışlarına girerek 4-1-4-1 şeklinde dizilmekle birlikte özellikle hücumda aradığı etkinliğe kavuşmaktan yine uzaktaydı. Modern dörtlü savunmalarda olduğu gibi kanat beklerini ileri çıkarmak yerine statik bir yerleşim içinde kaldıkları için dörtlü savunmaya dönmelerinin (Orta sahadan bir kişi eksik kalmaları hariç) bir esprisi yoktu. Ömer Rıza tek forvet olarak yok oluyor, her sprintini iki stoper kontrol ediyor. Yani orta sahadan gelecek yardımcılara çok ihtiyacı var. Ömer’in arkasındaki dörtlü orta saha hücumlara katılıyor olsalar bile belirgin bir tehdit ve işlev üretemiyorlar. Denizlispor sanki oyuncuların serbest insiyatiflerine bırakılmış bir hücum yaklaşımı içinde gibi bir görüntü verdi. En etkili futbolcuları birkaç şut çeken birkaç da etkili pas üreten Fatih’ti. Ön libero Tomas defansın önünden ayrılıp hücum organizasyonunda da görev alsa daha farklı oynayabilirlerdi belki. Ankaragücü Umut’u hücumun sağına çekip, İlhan’ı bir saat boyunca en uçtaki adam olarak kullanırken oldukça iyimserdi. Umut kaleye giden kolidorlardan uzak kaldı, İlhan ise pozisyonlara hep bir adım veya bir saniye geç... Orta sahadan top yapmaktan vazgeçen Ankaralılar geriden İlhan’a top kaldırmaya başlayınca hücumdan düştüler. Kıvrak ve adam eksilten Heverton’u ikinci yarıda forvete aldıklarında Umut’a pas verecek kimse kalmadı. Orkun ve Süleymaneou az sayıdaki gol pozisyonlarını müthiş önlediler. Denizlispor’u zor günler bekliyor. Ankaragücü ise gelişmeye daha müsait.