Her şampiyonluk özeldir...

Haberin Devamı ›
Ama Beşiktaş’ın bu şampiyonluğu olağanüstü bir şampiyonluk...
Denizlispor karşısında bütün hücum Tello-Holosko ikilisine bırakılmış, takım organizasyon yokluğu içinde hiçbir şey oynamıyor iken Galatasaray’ın öne geçtiği haberi geldikten sonra Kartallar istediğine ulaşmış gibiydi. Ligin ikinci yarısını özetleyecek şekilde rakip gene üzerine düşeni yapmadı. Beşiktaş sahada Holosko- Burak paylaşımındaki belirgin üstünlüğünü, Cisse’yi ilk ileri çıkardığı atakta, kaleyi karşısına her karşısın aldığı maçta sayı yapan Holosko ile gole çevirip ligi bitirdi...
Her şampiyonluk özeldir, ama bu şampiyonluk hepsinden de özel ve coşku verici olmalı...
Bu, benzeri nadiren görülebilecek bir şey... Olağanüstü!
Bu şampiyonluk, futbol teorilerini sarsacak kadar özel, çok öğretici bir şampiyonluk...
Çünkü bu ligin yarısında ortada Beşiktaş falan yoktu: Takım otoritelerinin önünde kaptanlarının birbirine girdiği, sevgisiz, saygısız, amaçsız bir takımdı...
Beşiktaş bu ligin dışında bir takımdı: ligin takım duygusu en yüksek, en dirençli, öz güveni en yüksek takımı haline geldiler...
Çok önlerindeki takımlar arkalarında gözden kayboldular...
Önyargıları yıkıp geçtiler... İki transfer yapıp, ikisini de ligin en çarpıcı oyuncuları haline getirdiler.
Oyun tempoları iyiydi ama uyum tempoları müthişti...
Takım olmanın büyüleyici dersini verip zirveye çıktılar: Türkiye kupasını bile kimseye bırakmadan...
Sadece 4 ayda!
Olağanüstü bir sezondu!