Finali olmayan maç

Haberin Devamı ›
Oyunun en kritik mücadelesinin Song-Tomas ikilisinin Vestel’in fiziksel açıdan gayet yıpratıcı Holosko-Meduna ikilisine karşı olacağı belliydi.Yanal bir taktik hamle daha yaparak Holosko ve Meduna’yı savunmada kanatlara çekerek Galatasaray stoperlerini kale önünden uzaklaştırarak buraya Zelenka’yı üçüncü bir forvet gibi sokup özellikle Tomas zafiyetini sürekli işledi. Tomas’ın fiziksel eksikleri giderilebilir bir sorun olmakla birlikte, Tomas’ta özgüven kaybı ve yalnızlaşma da gözükmeye başladı ki bu da gayet ciddi bir durum. Vestel hücumu her an 5’leyebilecek gibi bir yapıda oynarken Galatasaray solu hiç kullanamayınca Gerets doğru bir tercihle Arda’dan hücumda vazgeçip Cihan’ı savunmadaki Zelenka gediğini kapatmakta kullanıp, zaten fiilen işleyen tek hücum alternatifi olan göbek organizasyonlarına verdi.Eric Gerets’in bu yılki Galatasarayı’nın en üstün tarafı ceza sahasına ortadan yaklaştıklarında 3. bölgede tek paslarla çok adam ile aktifleşmeleri ve çok çabuk atak sonlandırmaları. Hakan’dan başlayan ataklarda İliç, Necati ve Ayhan ile bu becerilerini etkili sergilediler ama ekstra pas gayretini abartıp vuruşları yapamadılar.Savunmanın göbeğinde ve önündeki sorunu tam olarak çözümleyemeyen Galatasaray, ikinci golü yedikten sonra takım olarak sert bir sınavla daha karşılaştı. Her şey yolunda giderken motivasyon kolaydır ama toparlanıp geriden gelmek takımları iyi takım haline getiren bir karakter gerektirirGalatasaray sarsılıp oyun disiplinini yitirir gibi olduğunda, takımın ‘asi’ oyuncusu Hasan Şaş, takımını derleyip toparlayan bir moral disiplin unsuru oldu.Üzerilerine aşırı yük bindirilen Meduna-Zelenka-Selçuk ve Holosko yorulunca Galatasaray oyuna hakim oldu, belki öne de geçebilecek bir tempo da yakalamışlardı ancak Meduna’nın sahada kriz geçirmesi maçın gerekliliğini, ruhunu anlamını yok ederek fiilen sona erdirdi.