Defans sorunlu
Haberin Devamı ›
Bugün Türkiye’nin en çok koşan ve uyumlu takımı haline gelen Beşiktaş, Serdar’ın bir çıkışını saymazsak atak fonksiyonuna yalnızca Hakan ve Serdar’ın katılmadığı hücum iştahı zirvelerde gezen bir futbol oynadı. Çok sayıda boş ve tempolu koşu yaptıkları için boş alan bulmakta hiç zorlanmadılar, ceza sahasının önüne kadar çok rahat geldiler ancak Gökhan’ın yere düşürdüğü yüksek toplar ve İbrahim’in yerini kaybetmesi yüzünden kaleye yapılan vuruşlar, hep Ankaraspor’dan geldi. Maçın başında Mehmet Çakır’ın ayağındaki topu çalıp şutu auta gönderen Meye 22’de golü atınca, çok iyi oynayan Beşiktaş’ın ilk maçın rahatlığı ile golsüzlüğü “olmayıversin, ne yapalım” gibi bir avuntuya bağlama şansı kalmadı...
Koşma zahmetini göze alıp; “ayağa pas” anlayışının hantallığını “koşu yoluna pas” felsefesi ile aşıp iyi oynayan ancak son pasları bir türlü üretemeyen Beşiktaş golü de gol fırsatlarını da şutlarla yarattı...
Beşiktaş’ın yumuşak karnının defansta olduğu da ortada iken, Ankaraspor’un öne geçtikten sonra da Meye’ye yüksek pas atmaktan başka şey denememesi, Gökhan’ın Ankaraspor’u tek başına durdurmasına yetti de arttı...
Beşiktaş ikinci yarıya tempo düşürüp kontrollü ayağa pas ile başlayınca Ankaralılar ilk toplara basarak orta sahada top kapıp ileride çoğalma fırsatı buldular. Ömer’in daha ilk çıkışında ürettiği pası sarsak Meye topuk fantezisi için harcamasaydı iş zora girebilirdi. 45-70 arası kaleye yalnızca iki vuruş yapan Beşiktaş’ta Delgado ve Yusuf yorgunluk nedeni ile oyundan alındılarsa da Ernst’ten başka gücünü koruyabilen yoktu.
Bütün uzun topları kötü kullanan Ankaralılar, biraz koşup orta mesafeli pasları ve yan topları kullanmaya başlayınca öne de geçti ama çok geç kaldılar...