MENÜ

Alarm alarm!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir puanlı Denizlispor ile puansız Kayserispor’un karşılaşmasında takımlar benzer dizilişler ile sahaya çıkmışlardı. Ancak uygulama farklıydı: İki takım da savunmalarını dörtlü kurup, hücumdayken iki ön liboralarından birini biraz ileri çıkartıp, 4-1-3-2 gibi diziliyor, ayrıca sahalarında bir adamı sol kanada çekerken, sol koridorda iki oyuncu bulunduruyor, sağ koridoru ise yalnızca sağ bekleriyle bekliyorlardı. Bu yerleşim yapısında normal olan uygulamaları Kayseri yaparak Fatih’i soldan üçüncü bölgeye sık sık çıkartıp avantaj sağlıyor, buna karşın Denizlispor Mustafa Keçeli’den yararlanmıyordu. Kayserispor’un ikinci akılcı yaklaşımıysa defansın arkasına doğru hücum etmekti. Sağ kanada takviyeye giderken zaten yıpranan Roman ve Tomas, Gökhan’ın ve hücum hattına istekle giren Yordanov’un defans arkasına doğru yaptığı araştırıcı boş koşulardan da çok rahatsız oldular. Denizlispor Timuçin ve Ersen’den sonra oyun karakterini ve takım bütünlüğünü kaybedince neredeyse kimliğini de yitirmiş. Özelikle hücumda boş alana odaklanamayan, orta sahayı hep rakipten sonra geçerek set üzerine yerleşmiş savunmaya hücum eden, verimsiz ve alternatifsiz bir hücum tarzına mahkum olan bir takım haline gelmiş. Bu nedenle son birkaç dakika hariç maç boyu ceza sahası dışından 7 şut çekerek hücum edip, yalnızca iki korner kazandılar. Yordanov buna nazire edercesine sıfırdan vurup ilk skoru yaptı, bir sol kanat varyasyonu, bir de defans arkasına dikine koşuyla Kayseri üçledi. Kayseri çok üstünlükler yapmadan düzgünce oynayıp haklı bir galibiyet aldı; Denizlispor ise stattaki herkesin yüzünü ekşiten, ümit kırıcı kötülükte oynayıp, kötü bir mağlubiyet aldı. Mustafa Çulcu’nun Ömer ve Hüseyin’in düşüşlerine devam kararı doğruydu.

YORUM YAZ