Sadece Antalya değil

Fenerbahçe’nin Antalya kampından sonraki dönemdeki yükselişi bu dönemde yaptığı çalışmalara bağlamak kısır bir analiz olur. Tabii liderle puan farkının beş haftada erimesi bu düşüncenin en önemli etkenlerinden. Ancak gözden kaçan bazı bilgiler aslında durumun sadece Fenerbahçe’nin sezonun ikinci yarıdaki performansı ile alakalı olmadığını da gösteriyor. Örneğin Buca maçından bu yana yakaladığı bir ivme var ki; şimdiki tablonun aslında beyaz kağıda vurduğu ilk fırça darbesi. Sırasıyla Buca, Karabük ve Belediye maçlarını kazanan Kocaman ve ekibi beklenmedik bir deplasman mağlubiyeti yaşıyor ve Ankaragücü’ne üç puanı kaptırıyor. Fakat sonra Sivass maçı ile başlayan bu periyot Antalya,Trabzon,Manisa,Kayseri ve Beşiktaş maçlarıyla ortaya bu durumu çıkarıyor. Yani Fenerbahçe aslında on maçta sadece bir mağlubiyet alıp dokuz galibiyetle gerilerden gelerek yarışa ortak oluyor. İlginç bir istatistik bilgisi de Fenerbahçe’nin ezeli rakibi Galatasaray’la yapılan karşılaştırmadan ortaya çıkıyor. 21. hafta itibariyle Galatasaray’ın topladığı toplam 29 puan Fenerbahçe’nin sadece iç sahada topladığı puana denk geliyor. Bu hafta itibariyle ise hem Beşiktaş hemde Galatasaray’ın aldıkları toplam puan 32 ve Fenerbahçe’nin iç sahada toplandığı puan 29. Peki şu ana kadar ligin kendi sahasında hiç kaybetmeyen iki takımı hangisi? Kayserispor ve Fenerbahçe.

Sezona sakatlık ve uyum sorunuyla başlayan takımın sadece Antalya kampında yaptığı çalışmalarla tekrar şampiyonluk yarışına ortak olduğunu söylemek kısır bir yorum olur. Fenerbahçe 10 maçta aldığı dokuz galibiyetle, istikrarın ilk ayağını sağlam temellerle oluşturmuştur.