Bu hafta Avrupa turnesinde, ligimizle ve takımlarımızla bir kez daha dev bir aynayla karşı karşıya geldik.
Fenerbahçe dün akşam Twente maçının ilk yarısını deyim yerindeyse 9 kişiyle oynadı.
Twente'ye karşı Amrabat’ın orta sahadan gönderdiği mükemmel ötesi derin pas Tadiç’le buluştuğunda tabela da değişmiş oldu. Ne var ki, Fenerbahçe’nin oyunu rakipleri için fazla davetkar.
Galatasaray, Avrupa Ligi ikinci maçında Rigas Skola ile karşılaştı. Letonya’da oynanan mücadeleye temsilcimiz ideal kadrosu ile çıktı.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne veda ederken yönetim ve Okan Buruk çok eleştiri almıştı.
Savunmada olman gereken yerde duramıyorsan, zırt pırt hücum alanında ne işin var?
Bu sezon neredeyse tüm maçlarda olduğu gibi doğru 11’i bulmaya çalışan teknik direktör Jose Mourinho, özellikle hücum hattında Dzeko-Maximin yerine İrfan Can Kahveci ve En-Nesri'ye görev verdi.
Çağlar sakat olunca Mourinho mecburen Becao ve Djiku’yu stoperlere koymuştu.
Atletik performansı ve dayanaklılığı düşük, birbirine sahici rakip olarak doğru antrenman veremeyen ligin Avrupa’ya gidenlerinden de bundan fazlası beklenemezdi herhalde! Sonuçta fatura yine öğrenmekten köşe bucak kaçan oyuncu, yönetici, taraftar üçgenine mağlup olacak teknik adamlara çıkarılacaktır!
Maçın İskoç hakemi, VAR’ın da yardımıyla, oyunun gidişatını etkileyecek hata yapmadı.