Dünyada artık hiçbir takım orta sahadaki üçlüsünden vazgeçmiyor. Kendi liginde şampiyonluğa oynayan ya da Şampiyonlar Ligi’nde hedefi olan hiçbir takımın merkezini boşalttığını göremezsiniz. Çünkü bugünün futbolunda orta sahadan bir oyuncuyu eksiltmek, fiziksel olarak rakiple başa çıkmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Büyük takımlarda bu konuda tek istisna Atletico Madrid olabilir.
Son zamanlarda oynanan futbol yukarı doğru ivme kazanırken, buna, mantıklı ve hak edenin oynatıldığı bir sistem eşlik etti. Böylece Fenerbahçe istediği sonuçları almaya ve rakiplerini tedirgin etmeye başladı. Özellikle En-Nesyri kulübeye çekilince ve Nene monte edilince, takımın öndeki gücü daha da arttı ve goller gelmeye başladı.
Futbol çok acayip bir oyun, tam olarak futbolu neden sevdiğimizi anladığımız bir hafta sonu oldu bence. Puanlar takımların güçlerine göre dağıtılsaydı, bu sporu kimse izlemezdi.
Türkiye'nin en önemli uluslararası menajerlerinden biri (İznini almadığım için adını vermiyorum) hafta içi Galatasaray ile ilgili değerlendirmesinde, "Şu anda takım içinde en büyük sorun İcardi!" demişti.
Bu kadro emin adımlarla hedefe ulaşacak güçte...
Okan hocanın fiyakalı Ajax galibiyeti sonrası Kocaelispor deplasmanına Icardi-Osimhen ile başlaması maçın senaryosunu belirleyen en önemli etkendi. Ali Sami Yen’de baskıyla başlanan maçlarda belki bu tercih işe yarayabilir ama Kocaelispor gibi iç sahada seyirci desteğiyle coşan takımlara karşı Icardi’nin varlığı bir yüke dönüştü. Daha doğrusu Selçuk İnan’ın Galatasaray’ın ön alan baskısını kırma planı bu senaryoyu doğurdu. İlkay sakatlandığından bu yana Galatasaray ön alan baskısını akılla değil, fizikle yapmayı bir şekilde başarıyordu.
Maç boyunca Çağdaş Altay basit faullerle oyunu kesmedi. Sarı kart uygulamaları genel olarak isabetliydi. Osimhen, Dijksteel ve Smolcic’e çıkan sarı kartlar doğruydu. 42. dakikada Osimhen için ikinci sarı kart beklentisi oluşsa da bu faul kartı gerektirecek düzeyde değildi.
Bu maç bir kez daha gösterdi ki Asensio başka bir seviye, büyük bir futbol aklı.
Ligin en sükseli takımı olan Galatasaray aslında sahasındaki Trabzon maçında nasıl durdurulacağına dair epey ipucu vermişti. Selçuk İnan’ın analiz ekibi bu ipuçlarına iyi çalışmış ve teknik ekip de takımı bu doğrultuda hazırlamış olmalı ki ilk devre Galatasaray sahada yok gibiydi. Yetmez, biri gol olan üç önemli gol girişimi de ev sahibinden geldi. Gerçi Mauro Icardi’nin sahadaki varlığı Galatasaray’ın olası gücüne olumsuz etki etmiş görünüyordu. Çünkü en azından Leroy Sane ile Barış Alper Yılmaz’ın, Victor Osimhen’i bulma ezberlerinin bozulmuş olması anlaşılırdı.
Ozan Ergün maç genelinde tutarsız bir görüntü verdi.