Galatasaray forması!
Haberin Devamı ›
Tarih 18 Ağustos 2010... Henüz ligin ilk haftası oynanmış. Başlığımız ‘Hayır Rijkaard’ ve bakın neler yazmışız:
“Evlenirsin, istediğini çağırırsın törene, istediğini çağırmazsın; bu bizi hiç ilgilendirmez.
İstersen ‘alemci Jo’yu aldırırsın Galatasaray’a, istersen ‘golün tanımını unutan forvet Dos Santos’u; hadi bu da ilgilendirmesin bizi!
Süper Lig’deki 17 takım sezona hazırlanırken, sımsıcak güneşin altında yanmaya devam edersin, ‘onun da kendine göre bir programı var demek ki’ diye düşünür, eleştirmeden bekleriz.
Fakaaat...
Sezonun ilk maçında takımın 46. dakikada tel tel dökülmeye başlarsa..
Koskoca Galatasaray’ı geçen sezon küme düşmekten kurtulan Sivasspor karşısına santrforsuz çıkartırsan...
İki santrforun Baros ve Batdal’ı oyuna alırken, elindeki en yaratıcı oyuncu Arda Turan’ı kulübeye çekersen..
O zaman biz de sana şunu sorarız: Sen Galatasaray ile dalga mı geçiyorsun Sayın Frank Rijkaard?”
O günden belli değil mi Rijkaard’ın Galatasaray için ne kadar mesai harcadığı, hayatının ne kadarlık bir alanında Galatasaray olduğu ve en önemlisi, Galatasaray’a ne verebileceği veya Galatasaray’dan ne götürebileceği...
Ve tarih 19 Ekim 2010... Rijkaard yolcu diyorlar şimdi... Biraz geç değil mi!
Tarih 22 Eylül 2010... Başlığımız ‘Süperler ve reziller’... Bakın neler yazmışız...
“Öve öve bitiremediğimiz Beşiktaş, 5 haftanın sonunda 5 puan kaybetmiş ve 3. sıraya yerleşmiş...
Yerden yere vurduğumuz Galatasaray, 9 puan toplamış ve 7. sırada...
Şampiyonluk umutlarının şimdiden bittiği ilan edilen Fenerbahçe ise 7 puanla 9. sırada...
Fenerbahçe derbide, bulduğu pozisyonların yarısını gol yapabilseydi; o zaman üç İstanbul devi 9’ar puanda olacak ve sıralamayı averaj belirleyecekti! Şaka gibi, değil mi?
Ne Fenerbahçe ya da Galatasaray’ı savunmak ne de Beşiktaş’ı başarısız göstermek amacımız... Hatta sezon başından beri tek bir iddiamız var: Bu sezon, şampiyonluğa en yakın takım Beşiktaş... Fakat yukarıdaki bilgiler de cebimizde durmalı. Çünkü ne Beşiktaş yazıldığı-çizildiği kadar başarılı, ne de Fenerbahçe ile Galatasaray yerden yere vurulmayı hak edecek kadar kötü bir durumda...”
Ve tarih 20 Ekim 2010...
Fenerbahçe 16 puanla 4. sırada... Beşiktaş 13 puanla 7. sırada... Galatasaray ise 12 puanla 12. sırada...
Aralarında sadece 1 puan var ama; Galatasaray yerlebir oldu, ortalık karıştı... Beşiktaş’ta ise herşey sütliman...
Çünkü Galatasaray’da umut yok, Beşiktaş’ta var. Çünkü Galatasaray’da işine saygı duymayan bir teknik adam ve o formanın ağırlığının farkında olmayan bazı futbolcular var; Beşiktaş’ta ise işigücü Beşiktaş olan bir teknik adam ve o forma için çılgına dönen Quaresma gibi yıldızlar var.
Galatasaray Yönetimi büyük bir yol ayrımında... Ya bu sezonu silecek, yepyeni yüzlerle geleceğin şifrelerini çözecek... Ya da Rijkaard’ı gönderip, bu takımla yine şampiyonluk kovalamaya devam edecek...
Önlerinde çok yakın bir örnek var aslında... Dün faturayı Fatih Terim’e kesmiştik, bugün Guus Hiddink’le aynı serüveni adım adım yaşıyoruz. Çünkü patronlar değişti, ama o formanın içindekiler hiç değişmedi!