Arama

Popüler aramalar

Demokratik diktatör!

Haberin Devamı

Bir başkan, bir maçın devre arasında hakem odasını bastı ve hakaret etti. Aynı başkan, daha sonra basın toplantısı düzenledi, aynı hakem hakkında sert ifadeler kullandı ve kulübünün haklarını korumak için ne gerekiyorsa yapacağını söyledi.

Bir başkan çıktı; “Artık yeter, savaş çıkaracağım. Kim birinci, kim ikinci, kim üçüncü olacak bunlar karar veriyor. Ne hakları var? Bu katliama niye izin vereyim? Sesimizi çıkarmadık, ama çıkaran kazanıyor” dedi.
Bir başkan, “Sahada hakkıyla terlemiş futbolcunun, ısıtıcı merhemi ciğerine çekmiş futbolcunun kasti bir düdükle hakkının nasıl yenildiği ve hatalı kararlar nedeniyle 20 milyon camianın içinin yandığından dolayı bu soruları soruyorum. Demokrasi yoksa kuralları nasıl uygularsanız? Yok diyorsanız siz bir faşistsiniz ve diktatörsünüz. Demokratik bir ülkede demokrasi yok diyemezsiniz. Büyük ailenin reisi olmak zordur. Birinci ilkesi eşitliktir, siz eşit değilsiniz.”

Bir başka başkan çıktı, “Yarıştığımız rakibi tebrik ederim. Kayserispor’un kalecisini de tebrik ederim. Muazzam bir kaleciymiş, daha 2. dakikada pes ettirdi takımını. Ben olsam o golden sonra işaret eder ‘beni değiştirin’ derim. Maçta yaptığı birkaç daha hata var, ama bu tabi şans! Bize de inşallah aynı hataları yapar diye temenni ediyorum” dedi.

Sonra...
Emre Belözoğlu ne yaptı? 2002 Dünya Kupası’nda 3. olduğumuz gün yendiğimiz, tarihi başarıyı ellerinden aldığımız ve buna karşın bizim elimizi tutup kendi seyircileri önüne götürerek alkışlatan Güney Kore’nin bir oyuncusuna, dostluk maçında tekme attı.
Ayhan Akman ne yaptı? Bir maçın devre arasında hakeme hakaret üstüne hakaret etti. Sarı kart gördü, ikinci yarı başladı, bir sarı daha ve atıldı.
İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman ne yaptı?

Biri sahada küfretti, diğeri soyunma odasında yumruğu attı. Birinin sözleşmesi feshedildi, diğeri kaldı. 2 yıl önce de aynısı yaşanmıştı zaten.
Teofilo ne yaptı? Kaçtı, gitti... Jaja, Colman ve Alanzinho da devrede resti çekti, geç geldi. Engin ile Burak sahanın ortasında kavga etti. Sonra ne mi oldu? İkinci yarı başladı, 3 haftada 9 puanlık fark 2’ye indi.

Gaziantep’te 5. dakikada gol yedi Galatasaray... Sarı-Kırmızılılar 85 dakika boyunca bırakın gol atmayı, doğru dürüst pozisyona bile giremedi.
Ankara’da 1. dakikada gol yedi Beşiktaş... Siyah-Beyazlılar 89 dakika boyunca bırakın gol atmayı, doğru dürüst pozisyona bile giremedi.
17’lik delikanlılarla sahaya çıktı Buca... Ligde küme düşme adayıydılar, Fenerbahçe’ye fark attılar.

Ankaragücü maçında da, Antalya maçında da sayısız pozisyona girdi Bordo-Mavililer... Umut kaçırdı, Burak kaçırdı, Jaja kaçırdı... Atamadılar, kazanamadılar.
“Beşiktaş’ta başkanlık sistemi vardır, başkan ne derse o olur...” Bu söz Yıldırım Demirören’e ait...
Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım’ın sözü üzerine söz söyleyebilecek kaç yönetici var? Daha açıkçası, Yıldırım’ın haberi olmadan bir sinek uçabilir mi?
Adnan Polat, 3 yöneticiye “İstifa edin” demedi mi? İstifa etmeyince yetkilerini alıp pasifize etmedi mi?
“Trabzon’da Sadri Şener’e sorulmadan dükkan açılmaz” denmez mi?
Federasyon kötü, hakemler kötü, hatta taraflı... Tamam da siz mükemmel misiniz? Teknik direktörlerinizin, futbolcularınızın hiç mi suçu yok?
..Ve Mahmut Özgener ‘faşist...’
..Ve Mahmut Özgener ‘diktatör...’
Öyle mi?

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Sorun Kartal'da değil‘’

16 Şubat 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI