Deli İbrahim!

Ali Sami Yen’de yedek, Manchester’a karşı onbirde... Kayseri karşısında kulübede, gelecek hafta ne olur bilinmez... Beşiktaş neden istikrarsız diye soruyorlar hâlâ... İbrahim de delirir, Çarşı da bu durumda!
Haberin Devamı ›
İbrahim Üzülmez’i herkes bilir. İyi oynar, kötü oynar, sağ ayağıyla gol atar, sol ayağıyla gol attırır. Bunlar, her futbolcuda olabilecek özellikler aslında. Anlatmak istediğimiz bu değil. Sonuçta Fenerlisi de Galatasaraylısı da bilir ki, ‘Deli İbrahim’dir o, iyi niyetinden asla şüphe duyulmayan.
Galatasaray-Beşiktaş derbisi vardı 12 Eylül’de... O günkü Beşiktaş kadrosunda Üzülmez’in adı yoktu..
Beşiktaş-Manchester United maçı oynandı 15 Eylül’de. 3 gün önce Sami Yen’de ayağını çime süremeyen Üzülmez, bu kez 11’deydi. Karşısındaki adam da öyle sıradan biri değildi. Adı Valencia, tek başına bir takımdı sanki. Çok çalıştı, çok savaştı Üzülmez. Bazen durdurdu, bazen geçildi. Ancak benim aklımda o gece o kapışmaya ait tek not kaldı; İyi ki Üzülmez sahadaydı. Ya İsmail Köybaşı oynasaydı! Gencecik bir adam, lime lime doğranacaktı ertesi gün, mükemmel bir kariyer, başlarken büyük yara alacaktı. Oysa ki Üzülmez’e yüklensen bile ne olur ki! Alışkın o, yerden yere vurulmaya da, omuzdan omuza atılmaya da. Neyse...
Haberin Devamı ›
Tarihler 19 Eylül 2009’u gösteriyordu. Yer yine İnönü ve rakip, ‘yata yata puan nasıl alınır’ dersi veren Kayserispor... Beşiktaş ilk onbirinde sol bek, Ekrem Dağ...
12 Eylül’de İsmail, 15 Eylül’de İbrahim, 19 Eylül’de Ekrem... Sadece sol için geçerli değil bu, takımın her bölgesinde benzeri bir rotasyon(!) söz konusu... Mesela Tabata da ön libero gibi oynadı Kayseri maçında... Bobo soldaydı, Tello içte.
‘Büyük Mustafa’nın aklı karışık, bir çözüm yolu aradığı kesin. Ancak bir takım 3 gün arayla bu kadar değişik isimler ve o değişik isimler değişik mevkilerde oynarsa, başarılı olamaz.
Diyeceksiniz ki, Rijkaard yapıyor bunu. Hayır, yapmıyor. Galatasaray’da yapılan, aynı mevkide forma giyen oyuncuların sırayla dinlendirilmesi. Mesela siz, Servet’i hiç 10 numarada gördünüz mü? Ya da Baros’u stoperde. Göremezsiniz. Arda dinlenir, Elano oynar; Servet çıkar Emreler girer, Baros’un yerinde Nonda, Sarp’ın yerinde Barış oynar.
Tüm bunların ışığında Beşiktaş neden istikrarsız diye soranlar var hâlâ...
******************
Fenerbahçe kazanıyor, ama ıslıklanıyor. Buna “Taraftarı futboldan anlıyor, futbol istiyor” da diyebilirsiniz, “Bu takım rakibini öpmüyor” da. Ancak Daum’un sözü, tokat gibi çarpar suratınıza; “Islıklayanlardan hangisi 6’da 6’yı görmüş!” Bir Alman böyle bakar bu duruma... Alman demişken anlatalım; “İdam cezasına çarptırılan Alman’a son isteği sorulur. Yanıt vermez. Gardiyanlardan biri, ‘tiryakisin, bir sigara yak bari’ der. Birkaç dakika sonra asılacak Alman, duvarı gösterir. Duvarda bir tabela asılıdır ve üzerinde şu yazar: Sigara içmek yasaktır...”
Fenerbahçeliler bir karar vermek zorunda; Ya şampiyon olacaklar ya keyif alacaklar. İkisini birden isterseniz, ya kadronuzda 8 Brezilyalı olmayacak ya da 8 Brezilyalı’nın başına bir Alman’ı dikmeyeceksiniz. Karar sizin!