MENÜ

Bu formanın içinde böyle yürekli adamlar görmeyeli çok olmuştu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Usulca kalktım yerimden, koşar adımlarla attım kendimi koridora... Ağlıyordum! Sevinç mi, gurur mu, hüzün mü, öfke mi bilemedim, gözlerimden süzülen yaşların nedenini... Çünkü ‘diğerleri’ yüzünden öylesine körelmiş ki ruhumuz, öylesine birbirine girmiş ki duygularımız.

Gol atmıştık ve ben ağlıyordum. Mutluluk gözyaşları denen şey, tam da buymuş meğerse. Saha kenarındaki sevinci görmeliydiniz bir de, antrenörler de oyuncular da benim gibiydi. Gülerken ağlıyorlardı ya da ağlarken gülüyorlardı. Hepsi gerçekti. Akan gözyaşları da, gülen gözler de, inaçla gökyüzüne kalkan yumruklar da...

Bütün duygular masumdu; haram karışmamış içine, analarının ak sütü gibi helal...

İsimlerini bile bilmediğim geldi aklıma. Bir yandan kızdım kendime, bir yandan utandım, yüzüme tükürmek istedim. Bu formanın içinde, böylesine büyük yürekli adamları görmeyeli de hayli uzun zaman olmuştu ya; Kendimi böyle teselli ettim!

Teşekkürler Selim, Fatih, Feyyaz, Osman, Serkan, Barış, Fatih... Teşekkürler Rahmi, Ömer, Mehmet, Kemal, Muhammet, Alican... Teşekkürler arkadaşlar; attığınız goller, kazandığınız maçlar, şampiyonluğunuz için değil teşekkür nedenim. Bana yeniden Milli Takım’ı sevdirdiniz ya; Allah sizden razı olsun.

YORUM YAZ