Arama

Popüler aramalar

Ah Aziz Nesin Ah!

Alışveriş yaptığı manavın terazisinin hileli olduğunu görünce durumu manava söyler. Ancak manav, o kişiye cevap vermek yerine hızla koşmaya başlar. Biraz sonra yanında polislerle belirir ve “İşte Başvekilimize küfür eden komünist bu polis bey” diyerek adamcağızı işaret eder. Gelen polisler ne olduğunu bile sormadan vatandaşı alır götürür, uzun bir sorgudan geçirir. Ancak daha sonra suçsuz olduğu anlaşılır ve serbest bırakılır.

Haberin Devamı

Aynı vatandaş sürekli benzer şeyler yaşar. Sonunda bu durumdan sıkılan vatandaş, yaşadığı bir meseleden sonra hızla koşmaya başlar ve nereye koştuğunu soran kişiye şu yanıtı verir:
“Benden önce sen gideceksin ve yine ben haksız çıkacağım. Yok öyle yağma, memlekette koşan kazanıyor...”
(Biz adam olmayız-1962-Aziz Nesin)

***

Gazeteci, yeni tımarhane müdürüne soruyordu:
- Siz daha dün, delileri kaçırmamak için çalışanlar arasında değil miydiniz?
Müdür bu soruya, ‘Evet’, diye karşılık veriyordu.
- İçeri kapatılanların akıllı olduklarını bilmiyor musunuz?
- Biliyorum.
- Sizi buraya kim müdür yaptı?
- Deliler.
- Öyleyse, nasıl oluyor da akıllı olduğunuz halde içerdeki akıllı arkadaşlarınızı dışarı bırakmıyorsunuz?
Müdür, bu soruya şu cevabı verir:
- Vazife vazifedir. İşte o kadar.
(Deliler boşandı-1967-Aziz Nesin)

Haberin Devamı

***

Bi gün bir sinir hastalıkları uzmanına bir hasta gelir.
- “Doktor” der, “Hastayım, hayattan zevk alamıyorum. Açlar aklıma geliyor, yemek yiyemiyorum. Çıplaklar hatırıma geliyor, onlarla birlikte üşüyorum. Her cinayette kendimi suçlu buluyorum. Her katil bıçağının kabzasını sanki benim ellerim tutmuştur. Her atılan kurşun benim kalbime saplanıyor. Bütün bu toplumun suçları benim omuzlarıma yüklenmiş. Artık gülmesini unuttum...”
Doktor, hastasını omzundan tutar, pencerenin önüne getirir, parmağıyla karşı duvardaki afişi gösterir. Bu afişte, bir sirk palyaçosunun reklâmı vardır.
- “Azizim” der, “Şu palyaçoyu görüyor musun? Tavsiye ederim, bu palyaçonun gösterilerine git. Bütün kederini, derdini unutursun. Gülmeyi, kahkahayı öğrenirsin. Hayattan yeni baştan zevk almaya başlarsın.
Hasta başını eğer; “Doktor” der, “İşte o palyaço benim!”
(Geriye kalan-1953-Aziz Nesin)

***

Bu ülke, çok garip süreçlerden geçti... Bir ev baskınında gördüğü Stalin’in resmini soran güvenlik kuvvetlerini ‘Paşa dedem’ diye uyutan öğrenciler de vardı; ‘General Chemistry’ (Genel Kimya) kitabını görüp “General Kemistri’nin kitabını ele geçirdik” diyerek öğrenciyi cezaevine atan kolluk kuvvetleri de... 12 Eylül döneminde öğrenci evlerine yapılan baskınlarda o kadar komik olaylar yaşanmış ki... Bu hikayeler daha sonra o kadar çok anlatıldı ki, gerçek mi şehir efsanesi mi ayırt etmek imkânsız. Ancak yüzde 1’i bile doğruysa vay halimize!
Aziz Nesin ile başladık, Aziz Nesin ile bitirelim...

***

Bir değil, iki... Her şeyi biliyor bu herif,
Bilmediği şey yok.
Dinden imandan tut, Yalancı dolmanın yapılışına dek.

***

Bilmekle de kalmadı, eşek yerine koyup milleti,
Öğretti her şeyi...
Nasıl abdest edilir, Gusül abdesti almak için
Ne halt edilir...

Haberin Devamı

***

Bir kendisi var her şeyi bilen, başka bilen yok sanıyor.
Herkes kendini bir ‘b.k’ sanır. Ama bu herif,
Kendini iki ‘b.k’ sanıyor.
( Hazreti Dangalak-2. Azizname-Taşlamalar, 1992-Aziz Nesin)

***

Yaşasaydı Aziz Nesin, daha ne kitaplar yazardı!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Sorun Kartal'da değil‘’

07 Aralık 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI