MENÜ

Konsantrasyon ve mutlu son!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tudor’un görevine son verilmiş, sürpriz bir şekilde erken seçim kararı alan Dursun Özbek, takımın başına Fatih Terim’i getirmişti. Galatasaray’ın 21. şampiyonluk hikayesinde bugün sıra üçüncü ve final bölümüne geldi. İşte Sarı- Kırmızılılar’ı mutlu sona ulaştıran konsantrasyon günleri...

Bölüm 3 - Tüm kabuslar sona eriyor

'Bu bir meydan okumadır'

“Yapacak çok işimiz var. Kariyerimi riske attım. Ama bu kariyeri de Galatasaray’da yaptım. Zaten gel diyorlar geliyorlar geliyoruz, git diyorlar gidiyoruz. Bu bir meydan okumadır...” Fatih Terim, 4. dönemine, bu sözlere başlıyordu...

Göztepe maçıyla başladı

Fatih hoca, anlaşmayı 1 şartla kabul etmişti. 24 Aralık’taki Göztepe maçında, takımının başında olacaktı. Yani sadece 1 idmanla sahaya çıkacaktı. Artık fitil ateşlenmiş, biletler peynir ekmek gibi satılıyordu. Göztepe maçı dolu tribünler önünde, büyük coşkuyla başladı. Aslan yenik duruma düşse de, maçı çevirmesini biliyor, Maicon’un frikikten attığı muhteşem gol, skoru 3-1’e getiriyordu.

Kadroda sürpriz isimler

Terim yeni maceraya galibiyetle başlamış, gözler kampa ve 20 Ocak’taki kongreye çevilmişti. Kupada Buca’yı yenerek tatile çıkan Galatasaray, 7 Ocak’ta Antalya kampına gidiyordu. Bu arada kadro dışılardan De Jong, Mainz’a gönderilmiş, Donk ve Hakan kafileye dahil edilmişti. Viitorul ve Tuzla’yı yenerek 2. yarıya hazırlanan Cim Bom, 18 Ocak’ta kupadaki Buca deplasmanında rövanşı alarak İstanbul’a dönüyordu.

Özbek’e karşı ilk rakip

Öte yandan 20 Ocak’ta, Galatasaray tarihini değiştirecek bir kongreye tanıklık edilecekti. Erken seçim kararı alan Dursun Özbek’in kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Karşısına sadece Mustafa Cengiz çıkmıştı. Cengiz, bunun bir baskın seçim olduğunu, tek adayla yapılmasına gönlünün el vermediğini, seçilmesi halinde şampiyon olsalar bile tekrar kongreye gideceğini söylüyordu.

Ve Cengiz seçimi kazanıyor

Sandıklar açılıyor, sonuçlar herkesi şoka uğratıyordu. 1703 oyla Mustafa Cengiz, 1623 oyda kalan Özbek’i mağlup ediyor ve Galatasaray’ın 37. başkanı oluyordu. “Bulunduğumuz 14 spor dalında da şahlanışın startını vereceğiz. Galatasaray’ı layık olduğu yere çıkaracağız. Ben bana oy vermeyenlerin de başkanıyım” diyordu Cengiz, seçim zaferinin ardından. O gün satır aralarında kalan bu cümlelerin şaşırtıcı bir hızla gerçeğe dönüşeceğini ise kimse tahmin etmiyordu.

Kayseri’de Gomis şoku

Mustafa Cengiz, daha önceden de dile getirdiği üzere Terim’le yola devam kararı alıyordu. 22 Ocak’ta Kayseri deplasmanına gidilirken, Gomis şoku yaşanıyordu. Deplasman kafilesine alınmayan Fransız yıldız hakkında çok sayıda iddia ortaya atılırken, sahneye Eren Derdiyok çıkıyor, attığı 2 golle Galatasaray’ı 3-1’lik galibiyete taşıyordu.

Bu kez de Ndiaye krizi

27 Ocak’taki Osmanlı maçına da Gomis yedek başlarken, 81’de oyuna girip 88’de skoru 2-0’a getiren golü atıyor ve kriz sona eriyordu. Ancak bu kez de Fatih hocanın deyimiyle, “Kafası karışan” Ndiaye, kadroya alınmamıştı. Bu maçtan 4 gün sonra da 16 milyon Euro karşılığında Stoke City’ye satılıyordu. Sol bekte kanayan yaraya ise Inter’den kiralanan Nagatomo ile pansuman yapılıyordu.

Fenerbahçe’nin zirve hediyesi!

1 Şubat’ta kupada Konya’dan 2-2 berabere ayrılan Cim Bom, 3 gün sonra Sivas’a gidiyor, Ndiaye’nin ayrılışı, Fernando’nun sakatlığı derken toparlanamıyor ve 2-1’lik kritik bir yenilgi alıyordu. Konya’dan rövanşı 4-1’le alan Aslan, 21. haftada Antalya’yı konuk ediyordu. 1 gün önce Başakşehir’i yıkan Fenerbahçe, zirve yolunu ardına kadar açmıştı. Galatasaray da bu fırsat tepmiyor, 3-0’lık galibiyetle liderliği ele geçiriyordu.

Şampiyonluk habercisi Sinan!

22. haftadaki Kasımpaşa yenilgisiyle koltuğu tekrar Başakşehir’e devreden Galatasaray, üst üste Bursa ve Karabük maçlarında 5-0 ve 7-0’lık skorlarla şov yapıyor, arada Türkiye Kupası’nda Akhisar’ı 2-1 mağlup ediyor, 11 Mart’ta evinde Konya’yı ağırlıyordu. 2. dakikadaki şok golle geriye düşen Aslan’ı, 2. yarıda oyuna giren Sinan Gümüş kurtaracaktı. 69’da Gomis’e asisti, 86’daki nefis golüyle takımına 3 puanı getiren Sinan, adeta şampiyonluğu haber veriyordu!

30 bin kişinin önünde idman

Galatasaray camiası, 16 Mart’ta tarihi bir güne tanıklık etti. 1 gün sonra Fenerbahçe deplasmanına gidecek olan Sarı-Kırmızılılar, Türk Telekom Stadı’nda 30 bin taraftarın önünde idmana çıkmış, coşku tavan yapmıştı. “O sene bu sene mi” soruları, golsüz beraberlikle başka bahara kalsa da, Kadıköy’den çıkarılan 1 puan, artı hanesine yazılmış, yine de ‘büyük maç’ sendromu aşılamamıştı.

Fatih hocanın gözyaşları

Milli ara sonrası, 27. haftada Trabzon’u ağırlayan Cim Bom, 2-1 kazanmış ve nihayet Galatasaray bir büyük maçtan gülerek ayrılmıştı. Bir sonraki hafta 1-0’lık Gençlerbirliği yenilgisi ise bu kez ‘deplasman sendromunu’ hatırlatmıştı. Liderlik Başakşehir’e teslim edilmişti. Mağlubiyete rağmen taraftar takımı şampiyon gibi karşılıyor, Fatih Terim otobüste gözyaşlarını tutamıyordu.

Bir Gümüş mucizesi daha!

Aslan yeniden hırslanmıştı. Tarih 15 Nisan, hafta 29, rakip Başakşehir, yer Türk Telekom Stadı’ydı. Maçı 2-0 kazanan Cim Bom, zirveye yeniden kurulmuş, önemli bir virajı daha dönmüştü. Kupadaki Akhisar yenilgisi, yarı finalde Galatasaray’ı turnuva dışına itse de, takımın tekrar toparlanmasını sağlamıştı. Bu arada Alanya’da Sinan Gümüş’ün 82’de attığı galibiyet golüyle bir sendrom daha aşılıyordu.

19.05'te konsantrasyon tweeti

29 Nisan’da Beşiktaş’ı konuk eden Galatasaray, ezeli rakibini 2-0 devirerek zirvedeki yerini sağlamlaştırıyor, maça damgasını vuran isimlerden biri, Terim’in tekrar takıma kazandırdığı Donk oluyordu. Bir yandan seçim telaşı başlıyor, 4 Mayıs’ta Mustafa Cengiz, Dursun Özbek, Ali Fatinoğlu ve Ozan Korkut, resmen başkan adayı oluyordu. Aynı gün saat 19.05’te Terim bir tweet daha atıyor, ortalık bir kez daha yıkılıyordu: Konsantrasyon!

'Evelallah hayırlısıyla döneriz'

Aslan artık zoru kolaya çevirmiş, Akhisar’ı deplasmanda, Yeni Malatya’yı evinde yenip 34. haftaya gelmişti. Göztepe karşısında 1 puan, mutlu sona yetecekti. “Daha önce böyle bir maçı oynamış ve 50 bin kişiye karşı gitmiş kupayı kaldırmış bir takım olarak, yine evelallah oradan hayırlısıyla döneceğiz” diyordu Fatih Terim, Bornova seferine çıkarken.

Gomis attı şampiyonluk geldi

Terim’in dediği gibi de oldu. Bu sezon tam 3 penaltı kaçıran Gomis, 66. dakikada topun başına geçiyor, Fenerbahçe ve Başakşehir’in ümitlerini tüketiyordu. 19 Mayıs’ta, kuruluş yılı olan 1905’e atıfta bulunan Galatasaray, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda şampiyonluğunu ilan ediyordu. Sarı-Kırmızılılar, İzmir’den ‘hayırlısıyla’ dönüyor, 20 Mayıs’ta 21. kez şampiyonluk kupasını kaldırıyordu. Ve Galatasaray için bir hikaye daha mutlu sonla bitiyordu.

YORUM YAZ