MENÜ

Bu çocukları küstürmeyelim

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bizim memlekette böyledir. “Yapamazsın” derler, yaparsın beğenmezler. Heves kırmakta, başkasının mutsuzluğuyla mutlu olup, başkasının mutluluğundan mutsuzluk çıkarmakta üstümüze yoktur. Bir de komplo teorilerimiz, çamur at izi kalsın geleneğimiz var ki, sormayın gitsin. Ancak hayat cesaret edenlerin ve deneyenlerin hayalleriyle ilerliyor. Şu gençliğin yüzündeki parıltıyı söndürmeyelim...

Tam 10 gün uğraştılar

Galatasaraylı taraftarlar, 10 gün boyunca görsel bir şov için hazırlık yaptı. Hepsi üniversiteli, umut dolu gençler. Hayalleri, hedefleri var. Onlar derbiye futbol takımından bile daha fazla mesai harcadı. Kimi okulundan çıktı geldi, kimisi işinden. Tek istedikleri, gıpta edilecek, gurur duyulacak bir koreografiye imza atmaktı. Hem de anonim imzayla. Kim oldukları bile bilinmeden... Onlar için, “Galatasaray taraftarı yaptı” denilmesi yeterliydi.

Hangi senaryo işlenmedi ki

Yaptılar da... Hem de çok güzel yaptılar. Ama elbette ki takdir görmeyeceklerdi. “Rocky ne alaka” dediler önce. Halbuki yanan stadı da, kupa kaldıran aslanı da, ağlayan taraftarı da, el öptüren babayı da, nicesini yapmışlardı. Farklı olsun istediler. Oldu da... Başta Rocky serisinin kahramanı Sylvester Stallone paylaştı bu görsel şöleni sosyal medya hesaplarında. Hem de futbolun elle oynandığını zannedenlerin ülkesinde.

Böyle reklam yaptıramazsın

Futbola, spora dair bir şeyler karalayan dünyanın her ülkesinden binlerce hesapta Galatasaray taraftarının koreografisi vardı bu sefer. Twitter’a girip arama bölümüne, “Galatasaray tifo” (koreografi için kullanılıyor) yazmanız yeterli. Eskiden en fazla kavgalarımız, bıçak ve sopalarımız gündem olurdu. Bugün para versen reklamın böylesini yaptıramazsın. Ve ne yazık ki hâlâ “Rocky ne alaka” diyen sadece biziz.

Çok güçlü bir figür seçimi

Rocky Balboa gibi çok güçlü, zamanında dünyanın en ücra köşelerindeki evlere bile girmiş bir sinema figürünü kullanmayı akıl etmiş gençlerimizin terör örgütleriyle bir tutulması, onların propagandasını yapmakla itham edilmesi ise artık sözün bittiği yeri işaret ediyor. Bari yeni neslin içindeki hevesi kırmayalım, küstürmeyelim onları.

Artık bu şarkıyla sahaya çıksınlar

Koreografi yavaş yavaş yükselirken hoparlörden gelen, Bill Conti’nin Rocky serisinde kullanılan o muhteşem eseri, “Going The Distance” tribünde müthiş bir coşku yaşattı. Filmde de aynı duyguyu vermişti, ölüyü diriltir cinsten bir şarkıdır. Galatasaray Yönetimi’ne tavsiyem, bu parçayı artık Galatasaraylı oyuncular sahaya çıkarken her maçta mutlaka kullansınlar. Bambaşka bir hava yaratıyor.

Stadı terk etmek işkence gibiydi

Stattan ayrılırken trafik olur diye binlerce diğer insan gibi metroyu tercih ettim. Batı tribününden metro gişelerine yürümek abartısız 45 dakika sürdü. İnsan boyundaki turnikelerden oluşan 3 ayrı güvenlik noktasını geçmeye çalışan insanlar penguen gibi, adım adım yürüyerek ilerleyebildi. Maç izlemek için para ödeyen bu kadar insana bu işkenceyi çektirmek kimsenin hakkı değil. Yetkililer çözüm bulmak zorunda.

YORUM YAZ