Tarık diye Kenyalı mı olur!

Haberin Devamı ›
Brezilya’dan getirdiğine Mehmet diyorsun tamam da; Kenya’dan gelen kara-kuru adama niye Tarık ismini verirsin. Olacak iş mi! Spiker televizyonda “Tarıııkkk, tarih yazıyor Tarık.. Sporcumuz finallere koşuyor” deyince. Şöyle bıyıklı, boylu poslu bir yiğit arıyo insanın gözü ekranda. Yanlış mıyım? Kenya menşeili bir de Polat mevzuu var ki, açmayayım daha iyi.
Yine mi pilav?
Olimpiyatlarda ne zaman masa tenisi müsabakasına denk gelsem kafam karışıyordu son günlerde. ‘Yahu bu adam geçen elenmemiş miydi?’ diye sorup, şüphe ediyordum kendimden. Artık işi çözdüm. Neredeyse ülkelerin yüzde 50’si Takımına Çinli bir sporcu almış. Hepsi de birbirlerine benziyor adamların. Bu dalda, bizi bile iki Çin asıllı sporcu temsil ediyor (-du.. Elendiler). 60 bine yakın lisanslı sporcusu olan bir dalda neden dışarıdan sporcu alıyoruz, demiyorum artık. Londra’ya baksanıza, masa tenisine sanki Çin 100 sporcuyla katılmış.
Prezervatif rekoru Londra’nın
Prezervatifler... Her olimpiyatın en baba geyiğidir. Kaç adet dağıtıldı, kaçı kullanıldı? Madalya sayısı gibi arşivi tutulur. Atina’da şu kadardı, Pekin’de sporcular idareli kullandı, Londra’da yetiştiremiyoruz gibi deli saçması haberleri yapılırdı. Oyunların ortasına geldiğimizde ‘El Clasico’ başladı. Tabloid gazeteleri, “Pes! Sporculara dağıtılan 150 bin prezervatif bir haftada bitmiş” diyerek piştolü patlattı. Çok erken bittiği yönünde yorumlar var. Üşenmedim baktım (Dedim ya, istatistiği tutuluyor) uygulama ilk olarak 1988’de Seul’de başlamış. 8 bin 500 sporcuya 30 bin civarında dağıtılmış. 4 sene sonra Barcelona’da 9 bin 500 sporcuya 50 bin tane dağıtılmış. Yetmemiş 30 binlik bir takviye gelmiş. 1996 Atlanta’da bu rakam ilginçtir
15 bine düşmüş. Katılan sporcu sayısı ise 10 bin 500... 2000 Sydney’de 11 bin atlete 90 bin, 4 yıl sonra Atina’da 17 bin sporcuya 30 bin adet prezevatif verilmiş. 2008’de ‘aids’le savaş derneğinin uyarılarıyla rakam 100 bine çıkmış ama 16 bin 500 atlete yetmediği yazıldı.. Ve İngiltere... 10 binin üzerinde katılımcı var. Bir de bu rakamlara bayanlar dahil. 150 bin prezervatif 8 günde tükenmiş. Sporcuların yarısınının bayan olduğunu varsayarsak... Biri 150 bini 5 bine bölebilir mi! Ya da ben şu sokakta dağıtılan olimpiyat balonlarını daha yakından mı incelesem...
Madalyaya prim mi... Nası yani!
Olimpiyatlarda madalya kazanan çoğu ülkede sporcular ‘deli’ paralar alıyor. Geçenlerde örneğini vermiştim. Daha hiç madalyası olmayan Endonezya’dan bir işadamı, birincilik kürsüsüne çıkana 600 bin Dolar değerinde altın vereceğini duyurmuştu. Singapur federasyonunun da 800 bin Dolar’lık bir prim verdiği konuşuldu burada. Geçen gün oyunlarda sık sık yan yana geldiğimiz bir İngiliz’e, “Sizin sporcular madalyaları birer birer alıyor. Primleri götürürler artık” diye takıldım. Verdiği reaksiyon ilginçti: “Para mı! Bir Britanyalı sporcu bunun karşılığında paradan bahsederse pasaportu elinden alınır. Üzerinde resimleri olan pul alırlar. Bu da onlara yeter de artar bile.”