Arama

Popüler aramalar

Bu oyuna bu kadar

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kadıköy’deki maça her yönüyle diri ve arzulu başlayan takım Fenerbahçe’ydi. Fenerbahçeli oyuncular sahanın her yerinde top rakipteyken ikili sıkıştırmayı çok iyi yaptılar. Defansta, orta alanda, ileride her yerde, Fenerbahçe’de herkes kazanmak için yüreklerini koydu. Bu oyun anlayışında Fenerbahçe’de ileride tek forvet oynayan Kazım, iki stoperle çok iyi boğuştu. Adeta Sevet ile Gökhan’ı döverek takımını öne taşımada çok etkili oldu. Buna Alex eklenince, Fenerbahçe’nin farkı ortaya çıktı. Galatasaray’ın stoperleri Gökhan ve Servet’in uyum bozukluğu ve koordinasyonsuzluğu adam yerine topu marke etmelerine bir de Sabri ve Balta’nın etkisiz oyunları eklenince, savunma adeta rezaletti. İlk yarıda bu mücadele karşısında oyuncular sadece sinirlendiler, oyundan düştüler. Galatasaray’ın iki ön liberosu ve defansı çıkışta çok yavaştılar. Nerede Arda? Nerede Keita, Ayhan, Elano?.. Hepsi sahada yokları oynadılar. Bir tek Mustafa mücadele etti ve diri gözüktü. Galatasaray’da top rakipteyken ne mücadele ne de agresifliği görebildim. Galatasaray oyuna asılmada eksikti. Takım tutumu, arzusu, oyuna ortak bir görüntü vermedi. Her yazımda belirttiğim Galatasaray’ın en zayıf karnı, Gökhan ve Servet’le beraber defansın bütünü. Buna çareyi Rijkaard’la beraber yönetimin bulması zaruridir. Yoksa sizin ayarınızda bir takım ya da takımlar karşınıza çıktığında, görülmeyen ve idare edilir yanı kalmadığını, 10. kez yenilerek anlamak gerek.