Arama

Popüler aramalar

Trabzon'un yeni sorunu

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ancak en azından Bordo-Mavili takım cephesinde en az maç kadar gündeme damgasını vuran olay, kadro yapılanmasıydı. Üstelik hem oynayanlar hem de oynamayanlar penceresinden.
Janko meselesi örneğin.
Normal şartlar altında son bulduğu 5 dakikalık şansı 3 pozisyonla değerlendiren, milli takım formasıyla 81 dakika sahada kalıp 2 gol atan bir futbolcu, adı ve oynadığı kulüp ne olursa olsun ilk lig maçında ilk 11’de olur... Yoksa bunun bir açıklaması olur. Ancak o açıklama, üzerine gidilmedikçe, ‘nesi var?’ diye defalarca sorulmadıkça gelmiyor. Sonra iş büyüdüğünde, kriz boyutuna geldiğinde de kabahatli ‘işini yapan’ gazeteciler oluyor.
Colman meselesi örneğin.
Normal şartlar altında, takımın son yıllarının en efektif ve istikrarlı ismi haftalardır forma giymeyince, üstelik yakın zaman önce kriz üzerine kriz yaratmışsa, haber olur, ‘nerede, ne oluyor?’ diye sorulur. Ama neredeyse bu da yasak. İşi medyayı bilgilendirmek, kulübün medyadaki popülaritesini, rengini parlatmak olan ‘sözde görevliler’ inisiyatif almaktan uzak kriz bekliyorlar sanki! Kulüp sitesine kınama ve yalanlama yazmak için iştahla!
Normal şartlar altında, nasıl ki, Trabzonspor’un tüm sakatlarının durumları, gelişmeleri merak ediliyorsa Bordo-Mavili takımın da 4 büyükten biri olması sebebiyle merak edilir. Kapalı idmanlarda bile olsa yaşanan sakatlıklar ya da pozitif gelişmeler medyaya gönderilir. Ki gazeteciler de fal açmasın, kimin nesi var bilsin!
Gazeteciler elbette araştıracak, haberi bulana kadar kovalayacak, yaptığı işin hakkını verecek... Ama kulüplerdeki profesyoneller de daha üzerindeki isimlerin arkasına sığınarak ahkam kesmeyecek. Bu işlerde nasılki övgü varsa eleştiri de olduğunu herkes bilecek. Kimse peygamber soyundan gelmiyor, herkes hata yapar, özür de diler. Trabzonspor bugün bu tip konularda gereksiz bir ‘kapalı kutu’ olmaya gidiyorsa, kutudan haber verenler de ‘vatan haini’ gibi karşılanıyorsa vay o Trabzonspor’un haline.