Arama

Popüler aramalar

Rasim Ozan'ı hak ettik...

Abone OlGoogle News

Geçen gece televizyonda gördüm onu... Yine bas bas bağırıyordu, ne dediğinden çok sesiydi öne çıkan. Önce ya Orta Doğu’daki kanı durduruyor, ya tüm ‘derin’ siyaseti çözüyor ya da ülkemizi refaha kavuşturacak altın teoriler geliştiriyor sandım! Değilmiş. Yabancı damat (!) bizden bahsediyormuş... Futboldan... Yanında da çarkımızın dişlileri vardı, kimisi figüran olmuş kimisi ondan çok bağırabilirse sesini duyurmaya çalışıyordu.
Sonra aklıma küçüklük yıllarım geldi bir an. Çok yaramazlık yapınca başta annem olmak üzere büyüklerim hep uyarırdı: Kudurma çok, başına bir iş gelir, diye.

Haberin Devamı

Gelirdi de. Genelde bisikletten düşerdim.

Meğer daha bitmemiş! Meslekte de başımıza bir gelecek varmış!

Mesleğin gerçek sahipleri olarak birbirimize sarılmayı, doğru dürüst bir dernek çatısı altında buluşmayı beceremedik...

Aramıza katılan diğer tüm meslek sahiplerine hiçbir sektörde olmayacak misafirperverliği ve mütevazılığı göstermemize rağmen bu işte bile sınıfta kaldık; ince ayrımları hiç yapamadık! Asıl emek sahipleri; gazetelerin, dergilerin, televizyonların, radyoların emekçileri çalışıp iş üretirken, o işlerden iş türetenleri baştacı yaptık.

Haberin Devamı

Spor ya da en kötü haliyle futbol yazarlığını bile beceremeyip takım yazarlığına başladık.

Daha neler neler... Biz biraz fazla yaramazlık yaptık ve galiba Rasim Ozan’ı sonuna kadar hak ettik. Allah beterinden saklasın!

Şener'in zor anları

Sadri Şener ile başkanlığı dönemiyle beraber başlayan ikili ilişkilerimiz söz konusu. Hatalarıyla sevilebilecek türden, sıcak, samimi bir kişi olarak tanıyoruz kendisini. Bizim ilişkilerimizin tarihi çok eskiye dayanmasa da onun futbol ailesiyle tanışıklığı hayli eski. Mevcut ‘deneyimli’ başkanların önemli bölümüyle sosyal hayattan da hukuku var. Bursa Başkanı Yazıcı’yı kar tatillerinden, Cavcav’ı ilk dönemlerinden tanıyor. Görüntü itibariyle kendisiyle tamamen zıt kutuplar izlenimi veren Aziz Yıldırım’la da çok eski tanışıyor. Ne zaman konusu açılsa Yıldırım’a sahip çıkıyor, toz kondurmuyordu. Sevdiği, saydığı, ilişkisine değer verdiği belliydi. Ancak hiç şüphe yok ki şimdi bu dostluk en önemli sınavını veriyor. Yıldırım önceki gün Habertürk’ten Serdar Ali Çelikler’e mektup yazmış, Şener’i hedef almış. Zor bir an Şener için. Ya çıkıp tutuklu olan dostuna o da sallayacak ya da susup camiasının eleştirilerine karşı koymaya çalışacak. Herkes Mehmet Ali Aydınlar’ın yerinde olmak istemiyor, ben de Şener’in yerinde olmak istemezdim doğrusu.