Kandırmayın!

Haberin Devamı ›
Trabzon’daki durumu örnekle anlatmak zor, çünkü örneği bulunmuyor. Şaka değil; Karadeniz efsanesi, lige ilk yarıda, kupaya grup maçlarında havlu atıyor. Yönetim kongreden kaçıyor, hesap-kitap yapıyor! Liderinden tabanına kadar koca koca insanlar samimiyetsizce ‘kandırıkçılık’ yapıyor. Neymiş; uğraşlara rağmen transfer yapılamamış. Sokağa para atamazlarmış?
Hadi canım!
Bir jest yapalım, bu kez sokağa saçılanları yazıp, sizi utandırmayalım!
Muhalifi olduğu federasyon aleyhindeki her oturuma iştirak edip kendi divan kuruluna ve takımının maçlarının büyük çoğunluğuna katılmayan, evinin bahçesinde çıkan kavgayı balkondan izleyip (bakınız Sivas olayları) ‘provokasyon’ diyen, güç elindeyken o provokasyonu açıklayıp ortadan kaldırmayan, dahiliklerine bir yenisini ekleyip (!) camianın imajını ‘kongre bile yapımıyorlar’ seviyesine düşürenler nasıl kulüp menfaatinden söz ederler!
Her yönetim ve yönetici tarihe geçmek ister. Tarihe geçmek zordur; zaman ve emek ister. Fakat bu kez tarihe geçenler bu zaferi (!) kısa bir zamana ve kolayca sığdırdılar.
Tebrikler!
Bir de kendi inanmadığını inandırmaya çalışanlar var. Felsefeyi, alengirli sözleri sevenler ve ‘gitmek yakışmaz’ diyenler.
Ne şartta yakışırmış gitmek acaba!
Söz verdiği kişileri yarı yolda bırakıp, kendine verilen sözlerin hiçbiri tutulmasa da görevde kalmak mıymış yakışan!
Herkes biliyor; ‘gidici’ yönetim gün sayıyor, kasayı kitledi bekliyor. Bunu teknik heyet de biliyor. Aslında onlar da gün sayıyor. Kulüp, resmen Allah’a emanet ilerliyor.
Sonlarını bilenler bunu kendilerinden bile saklıyor. Kandırdıkları ya da öyle sandıkları aslında Trabzon’un geleceğidir.
Söz uçar yazı kalır!
Tarihe not düşelim dedik. Çünkü bir ‘tarih’ yazılıyor!