Arama

Popüler aramalar

­Hurmaspor mu Yanal F.K. mı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hem iddialar hem de eleştiriler sezon bitmesine rağmen aynı sertlikte devam ediyor. Sadece isimler üzerinde bazı değişiklikler var Trabzonspor’da. Yeni bir Süleyman Hurma öznesi hakim iddialarda, eleştiri bonbardımanında. Aldığı ve tabi ki tartışılabilecek yıllık ücreti dışında tartışılabilecek net bir veri yok aslında. Yani yaptığı-yapamadığı, başarılı-başarısız denilebilecek bir transfer gelişmesi, taraftarlar arasındaki köprü görevini yerine getirip-getirememesi gibi.

Ancak işin kurumsallık ve Trabzonspor öznesi adına sıkıntılı tarafı tüm bu söylemlerin aslında bir veriye dayanmıyor, tamamen kişisel ilerliyor olması. Kişisel derken sakın onu da yanlış anlamayın. Kişisellik de tamamen Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu üzerinden. İbrahim Hacıosmanoğlu’nu sevmeyen, her ne yaparsa yapsın o işe sadece kendi ilişkisi gözünden bakanlar başkanın tüm tercih ve seçimlerini de bu gözle değerlendiriyorlar. Yani aslında hocasından sportif direktörüne, oyuncusundan sponsoruna kadar kim gelirse gelsin burada bakılan şey kimin getirdiği!

Şener’e de yaptılar

Bunun sadece İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başına geldiğini söylemek mümkün değil. Aynı şeyler yakın zamanda bu koltuğa oturmuş Başkan Sadri Şener’e de farklı şekillerde olsa da yapılmıştı. Yine sakın yanlış anlaşılmasın, Başkan olan asla eleştirilmez, sadece alkışlanır, görev süresini tamamlaması sağlanır demek değil bu. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yanlışları yok mu! Tabi ki var. Yanlış tercihleri de var, yanlış söylemleri de, kendisinin kabul ettiği yanlış kişi seçimleri de. Hepsinin bedelini de ödedi, hala ödedikleri de var. Bunları yeri geldiğinde, uygun ortamlarda kendisi de çekinmeden söyledi, yine sorulduğunda objektif sorulara yanıt da verecektir.

Bir şehrin tercihi

Demek istediğim sadece, eleştirinin-iddianın bir varsayım, bir kişisel ihtiras, sevgisizlik üzerine değil, biraz veriye, analize, değerlendirmeye dayanıyor olmasıdır. Yapılan tercihlerin sebep ve sonuçları üzerinden bir eleştiri ortamı değil, tam tersine yapanların ismi üzerinden bir iddia söz konusu olunca uzun vadede inandırıcılığı ve yaptırım etkisi de azalıyor. Neyse uzatmayalım... Trabzonspor’un sorunlarını eminim ki sağduyulu, her açıdan bakmayı başaran sevenleri benim ne demek istediğimi anlıyordur. Ve her ne olursa olsun az bir kitleye hitap ettiğimi de sanmıyorum!

Trabzonspor sadece başkanı, hocası, profesyonelleri ve futbolcuları için değil, kulüp sportif-ekonomik geleceği açısından da önemli bir sezona hazırlanıyor. Burada kişiler üzerinden gitmek, Hacıosmanoğlu’nun tercihi sportif direktör, onun seçimi hoca ve onun oyuncuları demek, böyle bir düzlemde körü körüne muhalefet de mümkün.

Ortası olmayan kent

Tabi bir de işin başka türlüsü mümkün. Yani 2010-2011 sezonunda en büyük travmayı yaşamış ve hala tam olarak atlatamamış Trabzonspor’un yeşil sahaya tamamen dönmesi, sportif işlere, performansa çok bağlı. Bu da kentin yakalayacağı hava, takım etrafındaki birleşimiyle direkt alakalı. Çünkü Trabzon’a gidenler, Trabzonspor’un o kent için ne demek olduğunu, havasının sonuçlara göre kararıp yağmur ve kar bıraktığını bilirler. Orada futbolcu olmak ya çok keyiflidir, bir ülke-kent havası verir ya da çekilmezdir, ortası yoktur. Ve verilecek karar bellidir, bu takım ne Süleyman Hurmaspor’dur, ne de Ersun Yanal Futbol Kulübü. Başkanının, hocasının, sportif direktörünün adı değişse de kulübün adı hep Trabzonspor olarak kalacaktır. Tıpkı tüm kulüplerimiz gibi... Neyi ve kimi seveceğine Trabzonlular karar vermelidir.