Arama

Popüler aramalar

Başkan nerede?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kritik önem taşıyan son 3 lig maçına gelmeyen Başkan Nuri Albayrak’ın, kurmayları arasında yaşandığı iddia edilen problemlere de sessiz kalması çözümü zorlaştırıyor.Bir sezon daha bitiyor ve Trabzonspor, koyduğu irili-ufaklı (!) tüm hedeflerinin bir bir uzağına düşüyor... Yani bir sezonu daha ‘ya sabır’ çekerek tamamlamak üzere olan Bordo-Mavili camianın beklentileri yine devrediyor...Doğrudur; futbol bu; yenmek de var, yenilmek de. Kupa da kaçar, lig de... Zaten Trabzonspor taraftarı bu sınavı da defalarca verdi, hep yüksek notla geçti.Onlardı, 1-0 kazanılan ve sezonunun ilk galibiyeti olan Denizli maçından sonra ‘rakibe mahkum’ oyuna isyan eden.Onlardı; heyecandan yerlerinde bile oturamadıkları ama gol göremeden biten Antalya maçından sonra akıtılan terleri alkışlarıyla öven.Yani anlıyorlardı bu işten.Mesaj güçlü olmalıAma son zamanlarda futbol dışında gelişen ve anlaşılamayan olaylar oluyor, belki de en çok bu umutları kırıyor. Zaten yıllardır bu sezon olacak diye bekleyenler, artık neredeyse, “böyle yıllar geçse de zor” deme aşamasına geliyor.En çok ise şu soru soruluyor; başkan nerede?Ya, hep o örnek gösterilen İngiliz kulüp başkanları gibi geri planda kalıp ismini unutturmaya, yeni bir çağ açmaya çalışıyor ya da...Evet bu işin ‘ya da’sı yok malesef...Trabzonspor’un gelecek sezonki kaderini şekillendirecek inanılmaz kritik bir süreçte başkan maçlara gelmiyor, en az maçlar kadar kritik gelişmeleri belki taraftardan bile kayıtsız izliyor.Trabzonspor’un Avrupa’ya kaderini belirleyecek, Erciyes rövanşı öncesindeki iki maçta gözler kendisini arıyor (Rize-Sakarya) ama yok...Başkanı olacak kadar, önce Trabzonspor’a, sonra da futbola sevdalı bir insan nasıl oluyor da -önemli mazeretler hariç- temsil ettiği kulübünü yalnız bırakıyor, bu hangi tarife sığıyor anlamak da mümkün değil.Ama günahını almayalım Kayseri’ye geliyor...Tam sahalara döndü denirken bu kez Antalya’da onu arayanlar bulamıyor.Hem de kupa hüsranından sonra. Görevde kalmayı düşünüyorsa önemli bir kısmıyla yola birlikte devam edeceği ekibini yalnız bırakıyor.Evet, belki başkan maça gelse Trabzon yine Rize’ye kaybedecekti, Antalya maçında vereceği moral bir anda yüzleri güldürmeyecekti...Fakat olması gerekmez miydi?Camiaya verilen, “birlik olalım” mesajının güçlenmesi için bu birliğin ilk adımını atması lazım değil mi?Tercihleri yapmalıNeyse hadi işleri vardı, gelemedi diyelim...Peki yönetim bazında yaşananlara kayıtsızlığına ne demeli!Hep ‘aile’ diye bahsettiği kurumun içinde yaşanmasa da, yaşandığı iddia edilenlere neden bu kadar duyarsız?Ailenin lideriyse, en yakın iki çalışma arkadaşı arasındaki - ki bu isimler transfer komitesini oluşturuyor, geleceği şekillendiriyor - durumdan hiç mi rahatsız değil?Eğer varsa bir problem bunu kim çözecek?Yoksa niye kendisinin de geldiği bir maçta ikisini de yanına alıp dosta düşmana mesaj vermiyor?Son haftalarda Trabzonspor’a ayrılan protokol tribünlerindeki tabloyu görmesi dahi yetmez mi bir kıpırdanma için?Bunlar aynanın görünen yüzü. Bir de perde arkasında konuşulanlar, ortaya atılan komplo teorileri var ki, biz duyuyorsak sayın başkandan kaçmasına imkan ihtimal yok.Evet herkes hata yapabilir, şu ana kadar birden çok da yapıldı belki. Ama artık sezon bitiyor, yeni dönemin hesap-kitap devri başlıyor. Başkanın artık maça gelmese de ‘ailesini’ toplayıp ya uzlaşması ya da bazı isimler için tercih yapması gerekiyor. İnanıyorum ki, bu kararları en az futbolcu transferleri kadar önem taşıyor. Çünkü onların bir şekilde telafisi olsa da bunların mümkün olmuyor.