MENÜ

Asıl sınav seçim sonrası

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kısa sayılmayacak bir süredir takip ettiğim Trabzonspor’da bir kongre dönemi daha yaşıyorum ama bu, hepsinden farklı. Ayrışmanın zirveye çıktğı bir tablo var çünkü ortada. Çatı ve tek aday ütopyasını bir kenara bırakın, camianın geldiği nokta aslında sportif başarısızlığı da açıklar vaziyette. Bu kadar negatif havanın olduğu, herkesin kendine bir kutup seçip karşısındakinden nefret ettiği bir ortamda hiçbir işin normal ilerlemesi mümkün değil. Bu atmosfer için her kutup bir hedef veya suçlu seçiyor, ayırmaksızın söylüyorum kimse aynaya bir kez bile bakmıyor.

Siyaset hep vardı

Bu satırları da kimse üzerine almayacaktır büyük olasılıkla ve ‘Ne kadar doğru demiş Serhat, falancanın yaptıkları olmasa...’ diye başlayan cümleler kurulacaktır. Kutuplaşmanın suçunu siyasete atanlar hiç mi düşünmez acaba son 15 yılda siyaseten aldıkları desteği; camia abilerini; telefonlarında bakanların, vekillerin ‘abi’ diye kayıtlı olmasının kendilerini nasıl gururlandırdığını! Siyaset hep vardı Trabzonspor’un merkezinde öyle değil mi beyler!

Sadri Şener yalnız yürüdü

O siyaset kaç seçimde mesaj yolladı adaylara, aday olmayı düşünenlere. Kazanırken rahatsızlık duymayanlar kaybedince neden topu taca atar!
Bu bölünmüşlük Sadri Şener’in mahkeme koridorlarında yalnız yürümesine sebep oldu. 2010-11 şampiyonunu Trabzonspor olarak ilan edenlerin Şener’in hakkını vermemesinde rol oynadı. Ve bu bölünmüşlük sürecin maddi-manevi kazananı olabilecekken Trabzonspor’u hâlâ o buhran içinde tuttu.

Ya tarih yazılacak, ya da...

Bu seçim çok önemli. Kimin seçileceği değil, kaybedeceklerin tavrı açısından. Ya yine Trabzonspor’un enerjisi iç çekişmelerle, nefretin getirdiği bölünmüşlükle uğraşılacak ya da özellikle kaybedenler olgunluklarıyla, en az kazanan kadar tarih yazacak. Yoksa herkesin emeğine yazık olacak.

YORUM YAZ