Arama

Popüler aramalar

Akıl tutulması

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Emre’ye dokunmak için o kadar çok olay var ki aslında...
Taa çocukluk, sonra gençlik yıllarına gidip suç dosyasını sıralamak, kimsenin itiraz edemeyeceği olayları hatırlatmak mümkün.
Ama gerek yok... Son Zokora olayından yola çıksak bile ne yazarsak yazalım Emre bu... Değişmeyecek, gelişmeyecek... Bildiğini okuyacak, yazdıklarımızı okurken de belki bize saydıracak. O yüzden ona dokunmaya gerek yok. Kendisini anlattığı gibi biriyse, büyük ihtimalle uykuları kaçıyordur. Yeter. Daha fazlasına insani açıdan gerek yok.
İdari olarak da görüntüler, veriler, söylemler ortada. Gazeteci olarak takip ederiz, uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu diye, bizim dışımızda da takipçisi olur konunun yine.
Fakat bence bu olay bize bir kez daha gösterdi ki, biz istenen noktaya geliyoruz...
Akıl tutulması yaşıyoruz renkler girince işin içine.
Derbilerimiz gerçek derbiydi aslında bizim. Sadece renklerle rekabet söz konusuydu; etnik, dini, sınıfsal, siyasi kökeni yoktu. Oluyor, olacak, beceriyoruz zorla.
İki dünya bir araya gelse görüşmeyen ‘başka derbicilerin’ aksine, biz her sıkıntıda kardeş renkler olabiliyorduk. Olmayacak yakında.
Emre’nin özelinde genele bakmayı kaçırıyoruz aslında.
Falanca da onun annesine sövmüş, biz zaten farklı renkteki kardeşlerimizi seviyormuşuz, oymuş buymuş...
Kim neyi savunduğunu bilmeden, kör dövüşü yaparcasına vuruyor, sınırları zorluyor, kendini inkar eden şeylerin peşinden gidiyor. Kimler mi; en sıradan taraftarından, en belirleyici fikir önderlerine kadar.
Ne için; renkler için. Nolur geçin. Herkesin rengi var ama bir de vicdan var, akıl var, mantık var, gerçekler var, hepsini geçtim futbol dışında sürüp giden bir hayat var!
Tarafsızlık ölüyor, üstelik bir tek bizde ‘sadece futbol’ olan bir oyun için.
Ne hale geldik, daha nerelere gideceğiz.
Eskiden ortak noktalar bulurduk farklı renklerle. Şimdi herkesin skalasında sadece 2 renk var ne resim çizerse çizsin...