Şampiyonluk çok yakıştı!

Haberin Devamı ›
Bu yazı yoğun taraftarlık içerir...
Bir sezon daha bitti. Bu defa Kartal’ın nefesi yetti, Beşiktaşım şampiyon oldu. Namağlup şampiyonluktan sonra, namabed şampiyonluğun da sahibiyiz. Kim şampiyon olursa olsun, basın için bir başarı hikayesi olacaktı elbet. Ancak namabed şampiyon olarak bu sezonun en güzel hikayesini biz yazdık.
Şampiyonlukta katkısı olanlar çok...
Süreyya Ağabey’den Şenol Hoca’ya herkesin emeklerine sağlık. Mario Gomez muhteşemdir, Quaresma ayağının dışı, canımızın içidir, Cenk hayat kurtarıcıdır; ancak benim için yılın futbolcusu Atiba Hutchinson’dır. Olağanüstü oynadı. Hiç kart görmedi. Hiç sakatlanmadı.
Şenol Güneş ile geçen sene Şampiyonlar Ligi finalinde Berlin’de karşılaşmıştım. “Geliyor musunuz” diye sorduğumda gülümsemişti. Ama bildiğimiz gülümsemelerinden değil. Anlamıştım o zaman geleceğini. İyi ki geldi, o güzel ahlakını, o güzel oyununu takıma yansıttı. Şenol Güneş Beşiktaş’ı, Beşiktaş Şenol Güneş’i şampiyon yaptı. Umarım, çok uzun yıllar daha kalır bizimle.
Yanlış transferler yapa yapa doğruyu öğrenen yönetime, tüm eleştirilerime rağmen, hakkını teslim etmem lazım (İnsan ilişkilerini de öğrenseler muazzam olacak).
Takımı ve yönetimi herkes övecek, herkes yazacak... Milyon kere teşekkürler! Ancak ben görmezden gelinenleri yazma derdindeyim:
Büyük Beşiktaş taraftarı: Feda diyerek yollara düşen, 3 yıldır stat stat dolaşarak cefa çeken ve sevgileri her fırsatta paraya çevrilmeye çalışılsa da sonunda muradına eren Beşiktaş taraftarı.
Şampiyonlukta takımdan sonra en büyük pay onların.
Başakşehir: Beşiktaş’a statlarını açarak, takımı her maç şehir şehir dolaşmaktan kurtardılar.
Abdullah Avcı ve öğrencileri: 2008-2009 sezonundaki şampiyonlukta da Sivasspor’u yenerek Beşiktaş’ı lider yapmışlardı. Bu sezon da Fenerbahçe’yi mağlup ederek şampiyonluğumuzu erkene aldılar ve birçok kalp hastası Beşiktaşlı’nın hayatını kurtardılar.
Aykut Kocaman ve futbolcuları: Mütevazı kadrosuna rağmen Konya’da büyük işler yapan Aykut Kocaman ile futbolcular, en riskli haftada Fenerbahçe’yi yenerek puan farkının 2’den 5’e
çıkmasını sağladı.
Manisa’daki kale direği: Soner’in vuruşunda ceza sahası dışında olan Tolga’nın yerine golü önleyen kale direği... Maç 4-2 olsa belki dönüşü olmayacaktı ve kırılma yaşanacaktı. Şampiyonluktaki katkısı sebebiyle acil olarak kutlamalara bekleniyor...
Fenerbahçe: Nefesini sürekli Beşiktaş’ın ensesinde hissettiren ve takımın rehavete kapılmasına asla izin vermeyen ezeli rakibimiz. Ve eminim ki, sağduyulu Fenerbahçeliler de hakkımızı
teslim ediyordur.
“Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar” tezini çürüterek şampiyon olduk biz. O zaman!
Şimdi kupa töreni...
Vali istifa!
“Malatya Valiliği, Adana Demirspor’un play-off oynayacağı Elazığspor maçı öncesi kamp programını güvenlik gerekçesiyle iptal etti ve şehri terk etmesini istedi...”
Haber düştüğünde şaka sandım önce...
Haber metni kibarca yazılmış. Aslı şu: Malatya Valisi, Adana Demirspor’u şehirden kovmuş.
Ne demek güvenlik gerekçesi?
Görevlerinden ilki güvenliği sağlamak olan “sorumlu” bunu yerine getiremiyorsa, bir kaç yüz taraftarın olay çıkarmasını önlemekten acizse o koltukta niye oturur ki?
İşlerine gelmiyor elbet, rahat rahat koltuklarında oturacaklarına bu işlerle uğraşmak. Bir olay çıkarsa soruşturma geçirme riski de var. Eee, ne yapmak lazım? Yasaklayın gitsin! Hesap soran da yok nasılsa...
Taraftara deplasman yasağı uygula, takıma kamp yasağı uygula... Sonra da utanmadan, olimpiyatlara, şampiyonalara talip ol. Taraftarların, takımların güvenliğini sağlayamayanlara şampiyona verirler mi Allah aşkına?