Yeni bahaneler lazım

Haberin Devamı ›
İzlanda ile son derece kritik bir maça çıkan Milli Takımımız, sahaya sürpriz bir kadroyla çıktı. 4-6-0 taktiği ile maça başlayan Ay Yıldızlılar’da, Fatih Terim tercihleri ile oldukça şaşırttı. Yasin, Kaan, Hakan ve Volkan Şen’li orta saha ile maça başlayan Terim, Emre Mor’u en uçta kullandı.
Gol yememek hayal olurdu
Maça baskılı başlayan taraf İzlanda oldu. Yüksek fizik gücünü ilk dakikalarda etkili kullanmaya başlayan ev sahibi takım, yan toplarla tehlikeler yarattı. İzlanda ilk 10 dakikada kalemizi baskı altına alırken, bu bölümde gol yemememiz şanstı. Biz ise uzun toplarla savunmayı aşmaya çalıştık. Son adamımız Emre’nin rakip savunmanın beline geldiğini göz önüne alırsak, etkili olmamız da beklenemezdi. Öte yandan ileri top taşımasını beklediğimiz Hakan, Yasin ve Volkan Şen gibi yaratıcı oyuncularımız etkisiz kaldı. Millilerimiz ilk yarım saatlik bölümün ardından daha ilerde oynamaya çalışırken, rakibin de baskısını kırmaya çabaladı. İzlanda’yı orta alanda karşılayan savunmamız rakibini uzun toplara zorladı. Fakat bu taktik de kötü oyuna çare olmadı. 42. dakikada Elmar Bjarnason’un vuruşu Ömer Toprak’a çarpıp yön değiştirince, Volkan’ı yanılttı ve top ağlarımıza gitti: 1-0. Bu golden iki dakika sonra Arnason kafayla savunmamızın arkasına oynadı. Topla buluşan Finnbogason sert vurdu ve farkı ikiye çıkarttı: 2-0. Bu gol aynı zamanda maçın da skoru oldu.
İzlemeye devam ettik
İkinci yarıya da benzer dağınıklık ve takım olgusundan uzak başladık. İzlanda yine oynadı, biz ise yine baktık. Zaten sahada skoru değiştirebilecek bir taktiğimiz de yoktu. Terim 59. dakikada Yasin-Cenk değişikliğine giderek oyuna müdahale etti. Ama aradaki fark oyuncu değişikliği ile kapanacak gibi değildi. Ortaya çıkan bu tablonun sorumlusu tabii ki istediği oyuncuyu davet eden, istemediği oyuncuyu etmeyen Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e ait. Bu maça, bu taktik ve bu kadro ile çıkmak için de tek kararı alan Fatih Terim. Terim, buradan alınacak mağlubiyetin ‘planları bozmayacağını’ söylese de, gerçek tabii ki öyle değil. Gerçek şu ki; bu kadar ezilmek, ilerisi için umut vermemek, yenilgiden çok fazla yara verici oldu. Yenilmemeyi meziyet sandığımız sürece, bahaneler üretmek de zor olamayacaktır. Kişisel kavgaları Milli Takım’ın önüne geçiren kim varsa, bu tabloda eşit suça sahiptir. Eğer biz ‘bu gruptan nasıl çıkarız’ sorusu yerine ‘Fatih Terim mi, yoksa Arda Turan mı haklı’ sorusunu tartışıyorsak, çoktan geçmiş olsun. Maça dönecek olursak, İzlanda baştan sona üstün oynadığı maçtan 2-0 galip ayrıldı. Grupta Ukrayna ve Hırvatistan’ın da kazandığını düşünürsek, hesap yapıp hayal kurmaya gerek yok.