Mourinho'nun modası geçti mi?
“Mourinho’nun modası geçti mi?” sorusu ne bir provokasyon ne de Fenerbahçelilere dönük iğneleyici bir yaklaşım… Olsa olsa, Feyenoord maçının ardından durum tespiti yapmamıza yarayan bir argüman olur.
Haberin Devamı ›
Beklenildiği gibi, hızlı bir hücum hattına sahip olan Feyenoord, maçın ilk dakikasından itibaren Fenerbahçe üzerinde büyük baskı kurdu. Maçtan önce hepimizin merak ettiği, Mourinho'nun üçlü mü yoksa dörtlü defans mı oynayacağı sorusu cevap buldu. Üçlü bir savunma hattıyla sahada olan Fenerbahçe'yi eski golcüsü Van Persie iyi analiz etmiş.
Feyenoord'un öndeki üçlüsü Moussa, Ueda ve Sauer, neredeyse Fenerbahçe'nin üçlü defansıyla adam adama oynadı ve büyük baskı kurdu. Kanat bekleriyle de hücum hattını destekleyen Hollanda ekibi, 19. dakikada bu baskının etkisini Timber'ın golüyle sonuçlandırdı. Fenerbahçe'nin yediği bu golle, kaleci transferine ne kadar ihtiyacı olduğu da bir kez daha görülmüş oldu.
Bu kadar baskı altındayken ve rakibin kanatlarında açıklar olmasına rağmen, Fenerbahçe ilk yarıda neredeyse 10 kişiyle ceza sahasını savundu. Feyenoord'un oyun kurucusu Hwang, her topu aldığında istediği gibi hareket etti. Koreli oyuncuyu savunduğunu düşündüğümüz Szymanski, savunmada hiçbir katkı sağlayamadı. İlk 45'teki tek olumlu hareket, Archie Brown'un rakip sahada yaptığı driplingdi ancak o da ofsayt nedeniyle gol değeri kazanmadı. İlk yarının 1-0 bitmesi Fenerbahçe için bir şanstı.
Haberin Devamı ›
İlk yarıdaki skandal oyunun yanında, ikinci devreye de değişiklik yapmadan başlayan Mourinho'dan belki dizilimi değiştirir diye bir beklentimiz vardı ama değişen hiçbir şey olmadı. İkinci yarının ilk on dakikasında daha fazla topa hakim olan temsilcimiz, ara sıra pozisyonlar da bulmayı başardı.
Ancak yapılan iki değişiklik (İrfan Can Kahveci'nin yerine John Duran, Mert Müldür'ün yerine Semedo), kurduğumuz baskıyı tam tersine çevirdi. Mourinho hücumda skor bulmak ve sonuca gitmek istese de bu değişiklikler, olmayan orta saha direncini tamamen yok etti. Buna rağmen, Feyenoord'un düşen oyunu temsilcimizi biraz olsun hareketlendirdi. 86. dakikada yapılan tek topla terse dönüş, golü getirdi. Ancak tam umutlanmışken, 90+1'de Hadj-Moussa takımını yeniden öne geçirdi.
2-1'lik sonuç rövanş için çok da kötü değil. Ancak, Mourinho'nun Fenerbahçe'si dün geceki gibi bir ilk yarıya başlarsa, Kadıköy avantajı cehenneme döner.
Uzun lafın kısası, bir futbolsever olarak hayallerimizi süsleyen Mourinho'nun artık modası geçmiş. Bunu sadece bir maçla değil, ikinci sezonuna başlamasına rağmen Fenerbahçe'de hiçbir maça imzasını atamadan, hiçbir oyuncuya dokunuş yapamadan geçen koca 14 ay gösteriyor. Ne yaptığı transferlerden verim alabildi Fenerbahçe, ne de teknik direktörlüğünden...
Ayrı bir parantez de Fred'e açmak gerekir. Takımın o kadar kötü bir orta sahası var ki, bu kadar kötü bir Fred bile iki yıldır gözümüzü boyuyor.