'Taraftar haklı'

Seyirci artık bu takımın oyunundan zevk almıyor, en basit paslarda hata yapılınca çileden çıkıyor. Taraftarı yeniden tribüne çekmek için görüntüyü değiştirmek gerek. Bunun yolu da transferden geçiyor.
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe, ikinci yarıya hazır mı?
Aslına bakarsanız bu üç maçtaki performans, sezonun ilk yarısının üç maçındaki performanstan pek farklı değil. Yani bu sonuçlara bakarak “Fenerbahçe hazır değil” diyebilmek mümkün değil. Öte yandan “hazır” diyebilmek de mümkün değil. Bu, iki sezondur süren bir sorun. Özellikle önemsenmeyen, “nasıl olsa kazanırız” havasında oynanan maçlar için bu sorunun varlığından söz edebiliriz. Sorunun esası, Fenerbahçe’nin komple bir takım olamamasından kaynaklanıyor. Oyuncuların bireysel yeteneklerini, o maçta nasıl sergileyebildikleri ile sınırlı bir performans var ve bunu değiştirmesi gereken kişi, ne yazık ki bunu yapabilecek bir futbol anlayışından gelmiyor. Çünkü Zico, oynadığı dönemde bir dünya yıldızıydı ve bireysel performansların, takım oyunundan daha önemli görüldüğü bir futbol ülkesinden geliyor.
Haberin Devamı ›
Son maçlarda seyirci sayısında ciddi bir düşüş gözleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Fenerbahçe seyircisi artık bu takımın oyunundan zevk almıyor. Takım laubali ve rölantide oynadıkça, en basit paslarda bile hatalar yapıldıkça çileden çıkması normal. Seyirciyi yeniden tribüne çekmek için de bu görüntüyü değiştirmek gerek. Oyun düzenini değiştirmek kısa vadede mümkün olamayacağına göre yapılması gereken, yeni transferlerle yeni bir heyecan yaratmaktır. Bir de şunu unutmamak gerek: Fenerbahçe taraftarı, Süper Lig’in en yüksek bilet bedelini ödeyerek maça gidiyor. Bunun karşılığını istemek de bir tüketici olarak hakkıdır. Eskinin “yenilsen de yensen de” şarkıları güzel şarkılardı ama günümüz futbol seyircisi, ödediği paranın karşılığını istemek hakkına sahip. Herkes Fenerbahçe’nin ticari başarılarından söz ediyor. Unutulmamalı ki, Fenerium’u bu hale getiren, taraftarın Fenerbahçe sevgisidir. Profesyonel olarak haklarını son kuruşuna kadar zamanında alan futbolculardan bunun karşılığını talep etmek de taraftarın hakkıdır. Kimse kırılıp, gücenmesin.
Sizce Semih mi, Kezman mı ilk 11’de oynar?Fenerbahçe’nin bugünkü oyun düzeni sürdüğü müddetçe oynaması gereken forvet Semih olur. Kezman, bu tür bir oyunun santrforu değil. Kezman’ı, dünyanın önemli takımlarına transfer ettiren şey, ceza sahası içindeki bitiriciliği ve kolayca tutulamıyor olmasıydı. Ama Fenerbahçe şu anda böyle oynamıyor. Kezman, tek başına ileride ne top tutabiliyor, ne de kendisine atılan topları arkadan gelenlere indirebiliyor. Bu oyun düzeni içinde benim favorim Semih’tir. Eğer ikinci bir forvet oyuncusu alınacak ve bu ikisi Kezman ya da Semih ile birlikte sahada olacaksa, onun da Mehmet Yıldız gibi bir oyuncu olması gerekiyor.
Fenerbahçe’nin futbolu, Alex’e mi bağımlı?
Evet çok bağımlı. Daha önce de söylediğim gibi Fenerbahçe’nin bir takım olamamasından kaynaklanıyor bu. Takım olunamadığı zaman, oyuncuların bireysel yetenekleri öne çıkıyor ve Alex de bugünkü Türkiye Süper Ligi’nde oynanan futbola göre birkaç gömlek büyük bir oyuncu. Bu sorunu çözmesi gereken kişi de teknik direktördür. Alex’in yeteneklerinden yararlanırken, geride kalan “Kızılderililer”in iyi bir takım oyunu oynayabilmelerini sağlamak onun işidir.